BAŞKAN ÇOK KIZDI

Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan zehir zemberek açıklamalarda bulundu. Hakkında ortaya atılan kayyum iddialarına çok sert tepki gösteren Gökhan ‘‘Şahsımı sürekli aşağılık terör örgütüyle, yalanla, iftira ile itibarsızlaştırmak isteyenlerin seviyesine’’inmeyeceğim şeklinde konuştu.

BAŞKAN ÇOK KIZDI
Yayınlama: 23.12.2016
8.866
A+
A-

Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan çok çarpıcı açıklamalarda bulundu. Kayyum ve HDP ile ilgili iddialara cevap veren Gökhan açtı ağzını yumdu gözünü. Başkan Ülgür Gökhan’ın yaptığı açıklamanın tam metni şu şekilde.

 

 

Ülkemiz uzun zamandır kamu güvenliği adına kötü ve karanlık günlerden geçiyor. Ülkemiz adeta kan ağlıyor. Ulu Önder Mustafa Atatürk’ün bizlere bırakmış olduğu en büyük miraslardan biri olan ‘Yurtta Sulh, Cihanda Sulh” ilkesinden eser kalmadı. Sınır güvenliği yok. Bir yandan hain terör örgütü PKK, bir yandan kafa kesen, askerlerimizi canlı canlı yakan IŞİD, bir yandan da 14 yıldır bizzat devleti yönetenlerin besleyip büyüttüğü FETÖ, polisimizi, askerimizi ve sivil vatandaşlarımızı gözünü kırpmadan öldürüyor. Her gün yaşanan acılara yenisi ekleniyor, toplu katliamlar, patlayan bombalar toplumsal travmayı her geçen gün derinleştiriyor. Ağır bedeller ödeyerek bağımsızlık savaşını kazanan memleketimiz iç ve dış savaşın eşiğinde. Devletimiz bu hayati tehlikeler altındayken,  birbirimize omuz vermemiz, sıkıca kenetlenmemiz, barışın ve sevginin dilini kullanmamız gerekirken, kalpleri vicdan denen değeri yitirmiş ve ülkenin bugünkü ahvalinden sorumlu olanlar tarafından yine hedef tahtasına oturtulmaya çalışıldığımı üzülerek görmekteyim.

 

Körelmiş, köhnemiş, taşlaşmış yüreklere, sabit fikirlerle donatılmış artık düşünemez olmuş beyinlere, kendi çirkinliklerini ve kötülüklerini bertaraf etmek için çekinmeden iftira edenlere, üstlenmiş oldukları sorumlulukların gereğini yerine getiremeyenlerin beceriksizlikleri eleştirilmesin diye algıyı durmadan başkalarının üzerine çevirmekten başka işi kalmamışlara, ne söylesem kar etmez.

 

 

Bu sözlerim kime mi?

7 Hazirandan beri bu kentin dilini değiştirmeye çalışarak nefret, öfke ve iftira dilini kullanan herkese.

Üst akılların talimatıyla, ısmarlama haber yapanlara,

Kentin kurumlarından maaşa bağlanmış, danışmanların hazırlayıp servis ettiği haberlerle algı yönettiğini zannedenlere, maaşlı trollere,

Bu kentin belediye başkanı olarak oy aldığım ya da almadığım tüm vatandaşlarımı kapsayacak hizmetlerin her birini başka bir parti ile ilişkilendirerek oy avcılığı yapanlara…

 

 

Türkiye genelinde olduğu gibi Çanakkale yerelinde de tüm bunları maddi ve manevi baskılar altında yayınlayan gazetelere ve gazetecilere aslında üzülüyorum. Eminim onların da yüreği el vermemiştir hakkımda aslında hiç te inanmadıkları haberi yapmaya, birileri istiyor diye masa başında hazırlanan haberleri servis etmeye, eminim kaldıysa eğer, yürekleri hiç el vermemiştir. Ama ayakta ve hayatta kalma mücadelesi işte, anlıyorum.

 

 

Kentimizin en köklü gazetelerinden biri; dile kolay otuz dört yaşında, nice gazeteciler çıkmış bağrından, okul gibi. Her gazete gibi basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiş, az şey mi? Bu köklü gazetenin kocaman puntolarla yazdığı gibi; hakkımda yeni bir durum yaratmışlar, fotoğraflarla süslemişler, sözüm ona halkın ağzından çıkıyormuş gibi allayıp, pullayıp yeni bir haber yapmışlar. Defalarca anlattığım, aslında kendilerinin de çok iyi anladığı pilavdan girmişler, kayyumdan çıkmışlar. Çanakkale Belediyesi’nin HDP ile karmaşık ilişkisi gibi tamamen kafaları karıştırmaya, asıl gündemden uzaklaştırmaya yönelik, akıldan, vicdandan, ahlaktan bu denli uzaklaşmış habercilik anlayışını lanetliyorum.

 

Bu gazeteye ve benzer haberi yapan gazetelere ve sosyal medyada bunları paylaşan AKP yöneticilerine sesleniyorum:

 

 

Çanakkale Belediyesinin Türkan Saylan Sosyal Tesisleri ve Nikah Salonu Çanakkale Halkının malıdır. Bu salon, tüm sivil toplum kuruluşları, kamu kurum ve kuruluşları ile parti ayırt etmeksizin uygunluk durumuna göre talep eden herkese tahsis edilir. Tahsisi alan hangi kurum ya da kuruluşsa sorumluluğunu da üstüne alır. Bahse konu olan parti, toplantı sırasında Atatürk’ün resmini bilerek ve kasıtlı bir şekilde kapattıysa şiddetle kınıyorum. Ve toplantıyı düzenleyenlerden kamuoyuna bir açıklama yapmalarını bekliyorum.

 

 

Salon tahsisi yapılan bir toplantıdan aldıkları ve art niyetle yapılmamış olduğunu dilediğim bir görüntüyle beni hırpalamaya çalışanlar; Mustafa Kemal ATATÜRK’ün adını ağzına almadan önce bin kez düşünmesi gerekenler; laik ve demokratik Cumhuriyetimizin kurucusunun resimleri, heykelleri, düşünceleri, devrimleri, yaşamı ve manevi değerleri yok edilmeye çalışılırken nerelerdeydiniz? Daha dün Rize’de meydan düzenlemesi adı altında Cumhuriyetin kurucusu Ulu Önder Atatürk’ün heykelini vinçlerle kaldırmanın, “Elhamdülillah, Rize Özgürlüğüne Kavuştu!” manşetlerinin hesabını verin bu halka…

 

 

Ey ilk işaret fişeğini sosyal medya üzerinden atıp, ellerini ovuşturarak trollerini üzerime salan ve arkasına gururla yaslananlar; İftirayla, yalanla, kul hakkı yiyerek beslenenler; Çanakkale halkının neden beni bu denli sevdiğini, neden desteklediğini anlayamayanlar;  anlayıp da hazmedemeyenler; sizin amacınızı ben de Çanakkale halkı da çok iyi biliyor.

 

 

 

Çanakkale kamuoyu da çok net biliyor ki sizin amacınız; “Ne yapsak da bu iyi gidişata bir son versek; bu adam çalmıyor, çaldırmıyor, kanmıyor, kandırılmıyor, yalan söylemiyor, ne etsek te halkın gözünde ki yerini yerle bir etsek; yaptığımız tüm yanlış işleri, ülkedeki bu karanlık tablonun sebebini halkın gözünde nasıl ört bas edebilsek; hangi hamasi söylem ve spekülasyonlarla halkın gerçekleri görmesinin önüne geçebilsek; bu şehirde halkın yüzde 54.4’ünün desteğini alan bir Ülgür Gökhan var, onunla uğraşalım, insanların kafasını karıştıralım ve 45 yıldır yerelde iktidar olan sosyal demokrat bir belediyeyi yerle bir edebilelim”den öteye geçemiyor… Unutmayın ki bu emellerinizi başaramadınız, bundan sonra da başaramayacaksınız.

 

 

 

Bırakın beni, bırakın benimle uğraşmayı. Benimle uğraşmak size bir şey kazandırmaz, siz sadece öyle olduğunu zannedersiniz.  Bakın gencecik fidanlarımız bir bir toprağa düşüyor, ağlayan analara her gün yenileri ekleniyor, daha birkaç ay önce evlenmiş gencecik çiftler aile olamadan parçalanıyor, doğmamış çocuklar annelerinin karnında yetim kalıyor, her an gelişen son dakika haberleri kâbusumuz oluyor. Az mı derdimiz var, yükümüz az mı ağır?  Bu kötü tablonun sebebi Ülgür Gökhan’ mı, bu ağır, karanlık, aydınlanmak bilmeyen günlerin siyasi sorumlusunu Ülgür Gökhan olarak mı seçtiniz? Bravo size, ayakta alkışlıyorum, alnınızdan öpüyorum.

 

 

 

Bir kez daha ve yüksek sesle haykırıyorum; Şahsımı sürekli aşağılık terör örgütüyle, yalanla, iftira ile itibarsızlaştırmak isteyenlerin seviyesine adı, mevkii, makamı her ne olursa olsun inmeyeceğim, debelendikleri çamuru üzerime bulaştırmalarına izin vermeyeceğim. Kapalı kapılar arkasında ve çözüm süreci adı altında yaptığınız pazarlıkların faturasını ödemek şahsımın değil, sizlerin sorumluluğundadır.

 

 

 

Hakkımda yalan ve yanlış algılar yaratmaya çalışanları,başkalarının da böyle düşünmesini sağlamak için insafsız bir kampanya yürütenleri, yaratmaya çalıştıkları bu aşağılık durumdan zarar görmemi umanları Yüce Allah’a havale ediyorum. Çünkü artık onlar için yapılabilecek bir şey kalmamıştır, çünkü onlar insanlıklarını, vicdanlarını bir daha hiç bulamamak üzere kaybetmişlerdir.

 

 

 

Ben doğduğumdan beri bu kentte yaşıyor, çalışıyor, neredeyse herkesi tanıyorum ve ömrüm oldukça da bu kentte yaşayacağım. 14 yıldır onurla, mutlulukla ve büyük sorumlulukla taşıdığım Belediye Başkanlığı görevim var. Çanakkale’ye ve halkıma hizmet etmenin gururuyla yaşıyorum. Bana inananların, bana güvenenlerin hayal kırıklığı yaşayacağı hiçbir şey yapmadım, hiçbir şey söylemedim.

 

 

 

Ülkemizin üzerine kara bir bulut gibi çöken ve bir türlü kalkmak bilmeyen terör belasının, hemen yanı başımızda Ortadoğu’da yanan ve harını yüzümüzde hissettiğimiz ateşin yükseldiği günlerde herkesi sağduyulu, dikkatli ve birlik olmaya davet ediyorum. Bu ülkenin hepimize, hepimizin birlik, beraberlik ve huzura ihtiyacı var.

 

 

 

Ülkemizde her gün şehit cenazelerinin, bayrak bayrak baba ocağına geri döndüğü şu acı günlerde, bir suçlu aranıyorsa, o kişinin asla ben olmadığımı, sağduyulu insanlarımızın bu vicdansız tuzaklara düşmemesini diliyor, huzur ve Barış Kenti Çanakkalemizin karanlık oyunlara alet olmayacağına inancımla herkesin yeni yılını kutluyor, 2017 yılının kentimiz, ülkemiz ve dünya için özlemlerimizi giderdiğimiz yeni bir dönemin başlangıcı olmasını diliyorum’’

 

Bir Yorum Yazın
Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.

betnis giriş
betnis
yakabet giriş