EL EMEĞİ GÖZ NURU

İlmek ilmek dokunan bir kültürdür Ayvacık Halısı. Yünden ipe, ipten düğüme göz nuru akıtan, boyasında ustalığı konuşturan, dokumasında el emeği taşıyan, motifinde bir kültürü harmanlayan en renkli halk sanatıdır.

EL EMEĞİ GÖZ NURU
Yayınlama: 01.02.2017
16.074
A+
A-

Her halının ayrı bir hikayesi vardır Ayvacık’ta. Desenlerinin orijinalliği sayesinde dünya halıcılık literatüründe haklı bir üne ve 300 yıl garanti verebilecek kadar güvendiği kalitesiyle büyük bir gurura sahiptir.

 

Bugün, Türk halıcılığının en önemli merkezlerinden biri, Çanakkale’dir. Çünkü bölgede yetiştirilen koyunların nitelikli yünleri ve kökboyaların kalitesi yöre insanını halıcılığa itmiştir. Hayvanlardan kırkılan bu kaliteli yün, iyice yıkandıktan sonra kurutulup özel olarak yapılmış taraklardan geçirilir. Yünü ip haline getirebilmek için yüzyıllar ötesinden gelen kirman veya çıkrık tekniği uygulanmaktadır. Çözgüleri, atkıları ve ilmekleri ile tamamen yün olan Çanakkale halılarının en göz alıcı niteliklerinden biri de, yünün ipeği andıran parlaklığı ve geçen yıllar içinde halının eskiyip yıllanmasıyla beraber bu parlaklığın daha da belirginleşmesidir.

 

Kök boyaları elde edebilmek için doğadan toplanan yapraklar, bitki kökleri ve kabuklar büyük kazanlar içinde suyla kaynatılmaktadır. Rengin koyu veya açık nüanslarını sağlamak için de kaynatma aşamasında belirli süreler bugünde uygulanmaktadır.

 

Her ailenin gurur vesilesi

 

Yörede, ticari amaçla dokunan halıların yanı sıra kadınların kendi evleri için koydukları halılar da önemli bir yer tutmaktadır. Hemen her aile için bir gurur vesilesi oluşturan odalara serilmiş halılar, o evdeki kadınların becerilerini sergileyen en önemli unsurlardan biridir. Bu halılarda genç kız; halısına dokuduğu motiflerle köyüne, ailesine, beklide evlenip kuracağı yeni evine mutluluk ve bereket dileklerinde bulunuyordur.

Rengarenk bir kültür mozaiği

 

Halıdan söz edildiği zaman, iki ülke gelir insanların aklına; İran ve Türkiye. İran halıları; “sinne” adı verilen “tek düğüm” tekniği ile tanınmışsa, Türk halıları da; “çift düğüm” veya Anadolu’da halıları ile ünlü küçük bir yerleşim bölgesinden adını alan “Gördes” ile bilinir olmuştur. Ancak el sanatlarının en muhteşem eserlerinden biri olan halı sanatı, Türklerin Orta Asya Steplerinde yaratıp dünyaya hediye etmiş oldukları bir değerdir.

 

Anadolu toprakları binlerce yıl, dört bir taraftan aldığı göçlerle farklı kültürlere sahip toplumların birbirine kaynaştığı bir pota görevi yapmıştır. Bu rengarenk kültür mozaiği, Anadolu’nun her bir köşesine yayılıp, mutfaktan dansa, giysiden halıya uzanan olağanüstü bir folklor zenginliği yaratmıştır.

 

Geçmişi 2 bin yıl öncesine dayanıyor

 

Günümüzde 36 değişik yörede dokunan Türk halıları, bölgeden bölgeye uzanıp giden renk ve motif farklılıklarıyla her bir yörenin kendi özelliğini sergilemektedir. Halıyı kullanan insan, halıyı ilk planda soğuktan korunmak amacı ile oturduğu meskenin tabanına, yatağının altına sererek yuvasını sıcak tutmak istemiştir. Buna ek olarak ikinci planda dekor unsuru olarak kullanılmıştır. Oturduğu meskeni renklendirmek, süslemek istemiştir.

 

Halının ilk dokunduğu yıllarda, insanlar çoban göçebe olarak yaşarlarken, halıyı soğuktan korunma amacıyla dokumaya başlamışlardır. Halının düğümlü olarak dokunma fikri hayvan postundan doğmuştur. Daha önce avcı göçebe olarak yaşarlarken hayvan postunu kullanmışlardır. Sanat tarihçilerimiz, “düğümlü halının 2000 yıldan fazla bir geçmişi olduğunu ve vatanının 30 ile 45 kuzey enlemleri arasında kalan bütün Asya’yı kuşatan bölge olduğunu belirtmektedirler”.

 

Her desen bir hikaye anlatır

 

Belirlenen bu bölge gerçekten hepimizin bildiği üzere soğuktur. İnsanlar korunma gereksinimlerinden sonra, halıyı süs eşyası gibi görmeye başlamışlar ve zamanın akışı içerisinde, kendi inançlarını, hayatlarına etki eden önemli olayları, etkilendikleri varlıkları anlatmak için halı üzerinde renk ve şekiller kullanarak, desenli halılar dokumaya başlamışlardır.

 

Değişime ve bilime açık

 

Halının dokunduğu toplumlarda, o toplumun olayları etkisinde dokuduklarından bize o devrin kültürlerini yansıtırlar. İnsanların yaşamlarındaki değişikliklerin paralelinde, halılardaki desen, renk ve dokuma kalitesi de devamlı yenilenmektedir. Günümüzde de 21. Yüzyılın ihtiyaçları ve zevkleri, geçmişi insanlık tarihi kadar eski olan bu sanatı, tekrar ele almaktadır. Bilimsel araştırmalar yapılmaktadır. Yeni tasarımlar üretilmektedir.

 

Bundan güzel bir hediye düşünülemez

Ayvacık’ta ve köylerindeki evler dolaşıldığında, çoğu evde halı ve kilim dokumak için tezgâh olduğu görülür. Bu tezgâhlar her zaman kullanılmasa da, her an el altındadır. Orta Asya’nın derinliklerinden, Asya’nın en batı ucuna kadar süren Yörüklerin göçleri ve konakladıkları her coğrafya, iklim ile hayatın iyi ya da kötü yönleri, Yörük kadınlarının marifetli parmakları sayesinde, düğüm düğüm halı ve kilim desenlerinde yaşamaya devam etmektedir. Çanakkale’ye geldiniz ve hediye almak istiyorsunuz hiç tereddüt etmeden bir Ayvacık Halısı alarak sevdiklerinizi memnun edebilirsiniz. Yüzde yüz kök boya kullanılarak aylarca elle ilmek ilmek dokunan Ayvacık Halı ve kilimlerinden güzel bir hediyeyi başka yerde bulamazsınız.

 

Bir Yorum Yazın
Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.