En güzeli en temizi SAROS KÖRFEZİ

Bir deniz düşünün, kendi kendi temizleyebilen, mavinin her tonunu berrak sularında sergileyen…

Bir deniz düşünün, doğal akvaryum olarak anılacak kadar sualtı zenginliği barındıran, tarihi gizem taşıyan batıkları sahilden derinliklerine kadar meraklılarına sunan…

Bir deniz düşünün, sessizliğini sadece dalgaların bozduğu, huzur dolu ıssız bucaksız bakir sahilleri olan, isteyene altın isteyene inci gibi kumsallarıyla görmeyenleri kıskandıran…

En güzeli en temizi SAROS KÖRFEZİ
Yayınlama: 01.11.2016
3.709
A+
A-

Trakya topraklarının Ege denizindeki kıyısı olan Saros körfezi, tertemiz kumsallarla kaplı bir kıyı şerididir. Saros körfezi su altı akıntılarının fazla olması, herhangi bir büyük yerleşimin ve sanayileşmenin olmaması sebebi ile Ege denizinde yer alan en temiz bölgelerden biridir. Ve iddia şudur ki; Saroz Körfezi dünya üzerinde kendi kendini temizleyen üç denizden biridir.

 

Ege Denizi’nin kuzeydoğusunda yer alan Saros Körfezi’ni, güney ve doğusundan Çanakkale’ye bağlı Gelibolu ve Eceabat ilçeleri, kuzeyini ise Edirne ilinin Keşan ve Enez ilçeleri çevreler. Körfezin Gelibolu yarımadası tarafında olan güney bölgeleri yerleşime olanak vermezken yerleşim çoğunlukla doğu ve kuzey bölgelerinde yer almaktadır.

 

Önceki yılarda daha çok Trakya insanın bildiği ve tercih ettiği Saros Körfezine artık İstanbul başta olmak üzere ülkemizin dört bir yanından insanlar rağbet etmekte. Özellikle Marmara Denizi’nin kirlenmesi sonucunda arayışa başlayanlar, Ege Denizi’nin en kuzeyinde yer alan bakir Saros Körfezi kıyılarına akın ediyor ve hayran kalıyor. Saros körfezi ayrıca; dünyada windsurf sporuna müsait 3 denizden birisi olarak kabul ediliyor.

 

Ege Denizi’nin en tuzlu kesimlerinden birini oluşturan Saros Körfezi’nde karmaşık girdaplar çizen akıntılar görülür. Bu akıntılar nedeniyle de Saros kendi kendini temizleyen bir körfez konumundadır. Saros körfezi, bir körfez olmasına rağmen kendi kendini temizlemesi ve etrafında yoğun yerleşimlerin bulunmaması ile çok uzun yıllar belki de hiç bir zaman kirlenmeyecek nadir denizlerden birisi . Yılda üç defa ve aynı zamanda olmak üzere, Şubat, Nisan ve Temmuz aylarının 15. veya 18. günü başlayıp, 25. veya 28. günü sona eren körfezin kendi kendini temizlemesi işleminde tabanda soğuk su ve yüzeyde sıcak suyun yarattığı akıntılar körfezi içine atılan tüm artık ve atık maddelerden kurtarıyor.

 

Sualtı zenginlikleri…

 

Saros körfezi içinde barındırdığı zengin balık çeşitleriyle nedeniyle deniz biyologları ve dalış meraklıları arasında büyük ve doğal bir akvaryum olarak nitelendirilir. Kaptan Cousteu 1970’li yıllarda gemisi “Calipso” ile Türkiye’yi ziyareti sırasında bu körfezde dalış yapmış “Kızıl Denizin kuzey versiyonu olarak” nitelendirmiştir.

 

Körfezde yapılan araştırmalarda 243 çeşit deniz canlısının yaşadığı tespit edilmiştir. Lakin 2001 yılından sonra çok ilginç ekolojik gelişmeler olmuş “Kızıldeniz’ e” ait bir takım balıklar körfez sularında görülmeye başlamıştır. Bunlardan birisi “ANTİAS” adı verilen kırmızı ve sarı renklere sahip ay kuyruk tabir edilen türdür. Birisi ise “ZEBRA” adında siyah üzerine beyaz dik çizgili bir türdür. Bu haberlerin duyulması meraklıların Saros’a karşı olan ilgilerinin artmalarına neden olmuştur.

 

Saros körfezi boyunca yazlıkların bulunduğu bölgeler hariç sürekli yaşam alanı olan bir bölge nerede ise yoktur. Sahil bölgelerine ismin veren bir çok köy ve yerleşim denize 2-5 km uzaklıkta yer almaktadırlar. Bunun yanında Saros Körfezi boyunca herhangi bir sanayi işletmesinin bulunmaması ve en yakın sanayi işletmesinin 40 km uzakta oluşu Saros Körfezi üzerindeki doğal güzelliğinin bozulmamışlığı en iyi biçimde aktarmaktadır.

 

Saros Körfezi’nin güzelliği ile birlikte ülkemizin Patara ve Side’den sonraki en büyük sahil kumsalının Saros’da olması da ayrı bir güzellik katmaktadır. Körfez içlerine girildikçe Çam ormanı ile denizin buluşmasına şahit olunur. Doğal balıkçı barınaklarının bol olduğu körfez bünyesinde doğa ve balık sevenlerin ayrılamayacakları güzellikler barındırır. Sahil şeridine yakın yerlerde bulunan baraj göletleri çam ormanları içinde saklanırcasına mesire yerleri ile tatilcilere eşsiz bir tatil imkânı sunar.

 

Doğal köy yaşantısını da içinde barındıran körfezde, köy yaşamını tatmak isteyen ziyaretçilere değişik olanaklar ve güzellikler sunulmuştur. Doğa aşığı birçok kişi büyükşehirlerin o yoğun yaşantısından kaçıp yaz-kış yaşamak için buralarda yerler alıp yerleşmeye başlamıştır.

 

Saros Körfezinde balıkçılık…

 

Ege Denizi’nin tuzluluk oranı en yüksek körfezlerinden biri olan Saros Körfezi’nde, suların yüksek oksijen içeriği ve küçük akarsuların taşıdığı besin tuzları sayesinde zengin bir balık çeşitliliği görülmektedir. Saros Körfezi, 144 çeşit balık, 78 tür deniz bitkisi ve 34 tür süngere evsahipliği yapan, su altı zenginlikleri ile dolu ve sualtı etkinlikleri ile ilgilenenler için oldukça önemli bir bölge.

 

Saroz Körfezinin kuzeyinde 40-50 kulaç derinlikteki dar şeritte Barbunya, Berlam, Kırlangıç, Mercan, Kupes, Sarpa, İzmarit gibi demersal ve semi pelajik balıkların avcılığı yapılır. Ayrıca bölge, Kolyoz, Sardalye gibi yerli, Uskumru ve Lüfer gibi bölge dışından gelen balıkların avlandığı bir yerdir. Burada İstavrit stokları gelişmemiş olmakla beraber, miktarları avlanabilir boyutlara ulaşmıştır.

 

Sarozun balıkçılık açısından diğer bir önemi ise Kılıç balıklarının yumurtlama ve gelişmesine uygun olmasından kaynaklanır. Özellikle Mayıs ve Haziran aylarında iyi bir Kılıç balığı avcılığı yapılır. Zengin balık çeşitliliği sayesinde amatör olta ve ağ balıkçıları keyifli anlar yaşarlar. Mevsimine göre çipura, lüfer, barbun, mercan, karagöz, levrek, kefal ve ahtapot gibi denizde yaşayan türler Saros körfezinde bol miktarda bulunur.

 

Bunun yanında Saros sakinleri her akşamüstü kayıkları ile uskumru ve istavrit için çapari oltaları ile avlanmaktan geri durmaz ve çoğunlukla akşamları balık keyfi yaşarlar.

 

Saros Körfezinin batıkları…

 

İstanbul’a yakınlığı dolayısıyla dalıcıların gözdesi olan Saros, dalıcıların ilgisini çekecek batıklarla doludur. Siyah mercan da dahil olmak üzere su altı faunası oldukça zengindir. Saros Körfezi ve civarında bulunan batıklar şunlardır.

 

Lundy Batığı:

 

1908 yapımı 188 tonluk bir batık olup, büyük kemikli burnu açığındadır. Birinci Dünya Savaşı sırasında Çanakkale savaşlarında batırılan bir İngiliz mayın gemisidir. Gemi dipte tüm silületini korumaktadır. Pervane hala üstündedir. Bombardıman sırasında kaptan köşkü hasar görmüştür. Dalış esnasında akya sürüleri ile karşılaşma ihtimali yüksektir. Batığın maksimum derinliği 30 mt.dir.18 metrede kaptan köşküne ulaşılır. Yüzey akıntısına sıkça rastlansa da dip akıntısı yoktur.

 

Arıtma Gemisi:

 

Suvla koyunda kıyıya oldukça yakın bir batıktır. Savaş sırasında deniz suyundan askerlere içme suyu arıtan bir teknedir. Maksimum derinlik 18 metredir. Her seviyedeki dalgıcın dalabileceği bir batıktır. Teknenin büyük bir bölümü kum altında kalmıştır ancak arıtma bölümleri ve güvertede dolaşmak mümkündür. Dalıcı olmayanlar yüzeyden maske ile seyredebilirler. Dalış esnasında değişik balık türlerini görmek mümkündür.

 

İngiliz ve Anzak Filikaları:

 

Çıkartma sırasında batırılan bu filikaların bir kısmını 3-4 metrelerde görmek mümkündür. Arıburnu açıklarında 42 metrede ve Suvla körfezinin içinde 27 metrede iki batık daha vardır. Oldukça büyük şakayıklar ve mor süngerler ile kaplıdırlar.

 

Mesudiye Batığı:

 

Osmanlı İmparatorluğu’nun en yaşlı gemisi idi. 1903 yapımı, 9.190 ton ağırlığında,102 metre uzunluğunda ve 18 metre eninde olan bu gemi bir b-11 denizaltısı tarafından batırılmıştır. Pek çok sualtı canlısına barınak durumundadır. 15 metre derinlikte kumlar üzerinde yatmaktadır.

 

Majestik:

 

1895 yapımı İngilizlerin en yaşlı iletişim gemisi idi. Savaş sırasında Churchill bu gemide savaşı idare ettiğini iddia etmiştir. U-21 alman denizaltısı tarafından batırılmıştır. 14.900 ton ağırlığında, 119 metre uzunluğundadır. Seddülbahir yakınlarındaki Morto koyunda bulunmaktadır. 15 metrelerden itibaren görülmeye başlar. Henüz patlamamış bombalar, geminin topunun oturduğu döner zemin, bacalar ve yana devrilmiş gözetleme kulesi etrafında oluşan sualtı faunası muhteşemdir.

 

Çıkartma Botları:

 

Morto koyundan sonraki Seddülbahir fenerinin altındadır. Majestik batığına oldukça yakındır. Aslında balina avı için yapılan bu gemiler savaş sırasında mayın gemisi olarak kullanılmışlardır. İki adet olup yan yana yatmaktadırlar. 30 metre derinlikte olan bu batıklara dalış esnasında çok çeşitli canlı türlerine rastlamak mümkündür.

 

Dalış noktaları…        

 

Su altı zenginlikleri açısından oldukça elverişli olan Saros körfezi, amatör veya profesyonel Türkiye’nin dört bir yanından birçok insanı bölgeye çekmektedir. Su akıntı yollarının çokça olması sebebi ile genelde görüntünün uygun olması ve mercan oluşumlarının fazlalılığıyla da birçok sualtı fotoğrafçısını bölgeye çekmektedir.

 

Ayrıca birçok akıntı kanalı olduğu için, Saros’un suları sürekli açık ve net bir görüş olanağı sağlamakta ve bu kanallar aynı zamanda körfezin temiz kalmasına neden olmaktadır. Sualtı zenginliklerin en yoğun olduğu ve dalmaya elverişli bölgeler Mecidiye ve Erikli sahil yerleşimleri civarında yer almaktadır.

 

Saros Körfezinin doğal güzelliklerinin başında deniz gelmektedir. Bu nedenle birçok dalış kulübü bölgeye akın eder. Bu tür organizasyonlar hem turizm hareketliliğini hem de denizin ekolojik dengesinin korunması açısından oldukça önemlidir. Saros körfezine dalış sezonu süresince (Mart – Kasım) yaklaşık 8 bin-9 bin dalgıç geldiği tespit edilmiştir. Son yıllarda ise kayıp Cennet’e Trakking için gelen gruplar da bulunmaktadır. 

Bir Yorum Yazın
Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.

betnis giriş
betnis
yakabet giriş