HANİ ÇANAKKALE NEFES ALACAKTI..!

Çanakkale Emniyet Müdürlüğü’nün törenle temeli atılan yeni hizmet binasının yer seçimi kentte yeni bir tartışma başlattı. Şehir merkezinde ki hastaneler kapatılıp yeni devlet hastanesi şehir dışına taşınırken emniyet müdürlüğünün yine şehrin içinde kalacak olması şaşkınlık yarattı.

Yaşamla ölüm arasında saniyeler hayati önem taşırken, en basit bir sağlık hizmeti için karda, kışta kilometrelerce yol gitmek zorunda olan vatandaşlar, hastaneyi dağın başına, emniyeti şehrin içine yapan otoriteyi; “Bu işte bir gariplik var” diyerek eleştiriyor ve yer seçimini neye göre yaptıklarını sorguluyor…

Çanakkale Emniyet Müdürlüğü’nün, mevcut binasının fiziki kapasite olarak artık teşkilatın ihtiyacını karşılayamaması, depreme dayanıksız olması ve güvenlik açısından risk taşıması nedeniyle modern bir hizmet binasına kavuşturulması için düğmeye basıldı. Jandarma Genel Komutanlığı’ndan Emniyet Genel Müdürlüğü’ne devredilen 20 bin 639 metre karelik arazi üzerine yapılacak 7 kattan oluşan yeni İl Emniyet Müdürlüğü hizmet binasının temeli düzenlenen törenle atıldı.

2023 YILINDA HİZMETE AÇILACAK…

Emniyet Genel Müdürü Mehmet Aktaş’ın katılımıyla gerçekleştirilen törene Çanakkale Valisi Orhan Tavlı, AK Parti Grup Başkanvekili ve Çanakkale Milletvekili Bülent Turan, AK Parti Çanakkale Milletvekili Jülide İskenderoğlu ile birlikte protokol üyeleri tam kadro katıldı. İçinde emniyet birimlerinin yanı sıra eğitim salonları, brifing odaları ve sosyal alanları da barındıracak olan tesisin 2023’de tamamlanıp hizmete açılmasının planlandığı açıklandı.

ŞEHİR NEFES ALACAK DERKEN DAHA DA BOĞDUK…

Ancak Emniyet Müdürlüğüne ait yeni binanın yer seçimi çeşitli açılardan kentte yeni bir tartışmayı alevlendirdi. Adliye ile koordineli çalışılması nedeniyle aynı bölgede olması beklenen binanın, şehir içinde ki 116’ncı Jandarma Eğitim Alay Komutanlığı karşısında ki arazide yükselecek olması şaşkınlık yarattı. Bir yandan resmi binalar şehir dışına taşınarak “Kamu Kampüsü” oluşturulsun, eski il özel idare binası ve eski adliye binası gibi resmi yapılar yıkılarak kentte nefes alanları yaratılsın denilirken diğer yandan şehir merkezinde ki emniyet binasının yeniden şehir içinde inşa edilmesine anlam verilemedi. Eski binanın akıbetinin ne olacağına ise hiçbir açıklama getirilmedi.

ŞEHRİN MERKEZİNDEN, ŞEHRİN İÇİNE…

Eski hizmet binası, teşkilata yetersiz gelmesine karşın genişleme alanı olmadığı için fiziki olarak büyüyememiş, otopark sorunu ortaya çıkmış, güvenlik nedeniyle halka açık yol trafiğe kapatılmış ve resmi araç yoğunluğu nedeniyle trafik sorununa yol açmıştı. Şimdi ise, 116’ncı Jandarma Eğitim Alay Komutanlığı ile Açık ve Kapalı Cezaevlerinin taşınması planlanırken ve adliyeye yakın İzmir yolu üzerinde birçok uygun arazi bulunurken yeni emniyet binası için bu bölgenin neden seçildiği akıllarda soru işaretleri oluşturdu. Çünkü, Sosyal Konutlar bölgesi ile Çan Köprüsü olarak bilinen mevkiye doğru ilerleyen yoğun bir yapılaşmanın ortasında kalan binanın önümüzde ki yıllarda yeniden benzer sorunlar yaşaması kaçınılmaz olarak gözüküyor.

HASTANE DIŞARI, EMNİYET İÇERİ…

Öte yandan yeni emniyet binasının yer seçimine ilişkin en yoğun eleştiri yeni devlet hastanesi ile yapılan kıyaslama üzerinden gerçekleşiyor. Şehir merkezinde ki hastaneler kapatıp yeni devlet hastanesinin şehir dışında ki bir tepeye yapılmasına tepki gösteren vatandaşlar, emniyet binasının şehrin içinde kalmasına anlam veremiyor.

Yaşamla ölüm arasında saniyeler hayati önem taşırken hastaneye ulaşmak için kilometrelerce yol katetmek, en basit sağlık hizmeti için otobüsle bir saatten fazla yolculuk yapmak gerekiyor. Çile sert kış aylarında daha da katlanırken karda, buzda donan yolda araçlar yokuşu inip çıkmakta güçlük çekiyor. Şehir içinde hastane bulunmaması vatandaşları zorlarken, ÇOMÜ Tıp Fakültesi Hastanesi de devlet hastanesi ile aynı bölgede yeralıyor.