Merhaba sevgili okurlar…
Bu hafta sizlere diğer bir adı “Yarım Kalmışlık Sendromu” olan Zeigarnik etkisinden bahsetmek istiyorum… Neden bu yazının konusu bu, hemen şöyle ifade edeyim: Geçenlerde bir sohbette “Bir işe başlıyorum, sonra oradan başka bir işe geçiyorum, derken ilk başladığım iş yarım kalıyor.” gibi bir ifade kullanmıştı bir arkadaşım. Bu ifadeye ilk kez şahit olmuyordum tabi ki ve işte bu yüzden de bir merak uyandı bende… Bunun üzerine bazı araştırmalar ve okumalar yaparken Zeigarnik Etkisi ile karşılaştım ve çok ilgimi çekti. Hepimizde var bu etki bence… Haydi bakalım neymiş…
Bireylerin eksik kalan şeyleri, tamamlananlara göre daha kolay hatırlamasını ifade ediyor Zeigarnik Etkisi. Örneğin yarım kalan aşkları hatırlayışımızı, tatili yarıda bırakıp eve dönüşümüzü, şarkıların nakaratlarını mırıldanışlarımızı neden-sonuç ilişkisine bağlayan bir etki. Yarım kalan olayların hatırlanıp tamamlanması gerektiği düşüncesi ile yaşamak oldukça zor bir durum elbette. Kafamızda dönen tamamlanmayan işler, hayatımıza devam etmemize engel olmaz mı? Bir iş yaparken yarım kalanı düşünmek, odaklanma sorununa yol açar ve verimsiz bir süreç sunar bizlere.
Zeigarnik Etkisi, tamamlanmamış, bölünmüş ya da yarım kalmış görevlerin veya yaşananların, tamamlananlara göre daha kolay bir şekilde hatırlanmasını ifade eden psikolojik bir kavram. Yani sürekli bir şeyleri yarım bıraktığınızı düşünüyorsanız, bunun nedeni beyninizin tamamlanmamış işleri hatırlamak konusunda daha seçici olması olabilir!
Peki nasıl ortaya çıkmış bu Zeigarnik Etkisi?
Rus psikolog ve psikiyatrist Bluma Wulfovna Zeigarnik tarafından geliştirilen Zeigarnik Etkisinin ilginç bir ilham kaynağı var, o da “garsonlar!”
1920’li yılların başında Bluma Zeigarnik, içlerinde doktora tez danışmanı ve Pozitif Psikoloji’nin kurucusu profesör Kurt Kewin’in de olduğu bir grup psikolog ile birlikte, Berlin Üniversitesi’deki bir restorana yemek yemeye gider. Restoranda, bir garson tüm siparişleri almaktadır ve garsonun davranışları ile siparişlere olan yaklaşımları grubun dikkatini çeker. Çünkü garson, servis edilen siparişleri bir kağıda yazmak yerine, aklında tutmaktadır. Garson, servis süreci tamamlana kadar siparişleri başarıyla hatırlayabilmektedir. Zeigarnik, bu durumu merak edip garsona bunu nasıl başardığını sorar. Garson da, siparişlerini aklına yazıp, yemekleri kişilere verdikten sonra bu mental notları zihninden sildiğini söyler. Bunun üzerine Zeigarnik ve hocası Kurt Kevin, bu beceri üzerine ile ilgili çeşitli deneyler yapmaya karar verirler.
Deneye katılan insanlardan, boncuk dizmek, bulmaca çözmek, matematik problemini tamamlamak gibi ortalama 20 basit küçük görevleri tamamlamalarını isterler. Deney boyunca katılımcılar, bazı görevleri yaparken kesintiye uğratılırlar ve bazı görevleri de kesintiye uğratılmadan tamamlamalarına izin verilir. Zeigarnik’in bu deneydeki amacı, katılımcıların hatırlama becerisi açısından tamamlanan görevler ile kesintiye uğrayan görevler arasında fark olup olmadığını görmektir. Daha sonrasında katılımcılara, deney sırasında tam olarak hangi etkinlikleri yaptıkları sorulur. Katılımcıların, yarıda kesilen görevleri, tamamladıkları görevlere göre yaklaşık %90 daha fazla hatırladığı sonucuna ulaşılır.
Zeigarnik, yaptığı deney ve incelemeleri sonucunda; yetişkinlerin kesintiye uğrayan görevler için bir çeşit “bellek avantajı“na sahip olduğunu bulur ve çocuklarda yapılan deneyler sonucunda, çocukların da tamamlanmamış görevleri, tamamladıkları görevlere göre ortalamada 2 kat daha sık hatırladığını raporlamıştır.
Günümüzde Zeigarnik Etkisinin Kullanıldığı Yerler
Zeigarnik Etkisi, modern dünyada birçok alanda kullanılıyor. Öğrencilerin sınavdan çıktıktan sonra akıllarına yapamadıkları soruların gelmesi, yarım bırakılan müziklerin gün boyu dile dolanması, dizi ve filmlerin merak uyandırıcı bir sonla bitmesi ve hemen diğer bölüme geçme isteği, haber kanallarında ya da gazetelerde kullanılan abartılı başlıklar, alışveriş listesine yazılanlardan birini dahi bulamayınca yaşanılan panik, yarım bırakılan kitabı kısa süre içerisinde tekrar okuma isteği, dikkat çekici fragmanların yayınlanması, oyun sektöründe çoklu ve ilişkili görevler tasarlama, online e-ticaret sitelerinde bulunan tıklamaya teşvik eden reklamlar gibi pek çok örnek verilebilir.
Peki Zeigarnik Etkisinden Nasıl Kurtulunur?
Yaşam kalitemizi artırmak için erteleme sorununa bir son vermemizi öneriyor uzmanlar… Yapmak istediklerimizi ya da yapacaklarımızı planlamak gerekiyor. Mesela, bir ev hanımı misafirleri gelmeden tüm evi temizlemek ister. Ancak, tek bir odayı temizlediğinde dahi yorulduğunu hisseder ve ertelemeye başlayarak iç huzursuzluğunu artırır. Bu durumda, yapması gereken diğer işlere odaklanamaz. Temizliği bitirip zihninin rahatlaması gerekir. Yine ertesi gün sınavı olan bir öğrencinin arkadaşları ile buluştuğu zaman dahi sınavı düşünmesi ve a’nı yaşayamaması, hayatı kaçırmasıdır… Sorumlulukları biriktirmeden, yapılabilecek boyutlara bölerek yerine getirmek, bu sendromun olumsuz etkilerini elbette ki büyük ölçüde azaltır.
Zeigarnik Etkisi, “Başlamak bitirmenin yarısıdır.” cümlesini çok güzel bir şekilde destekliyor. Çünkü başlangıç yapıldıktan sonra psikolojik bir etki yaratarak, tamamlanmamış herhangi bir şeyin tamamlanması yönünde düşünceler oluşturuyor. Yani devam etme motivasyonu büyük oranda başlamaktan geliyor. Bu etki, kişinin yaklaşımına bağlı ve genellikle hedefler için geçerli; çünkü ilgi çekici bulunmayan ve tamamlanmasının imkansız olduğu düşünülen görevlerde kişi, uğraşmayı reddeder ve zihninde bariyerler oluşturur. Fakat kişi, tamamlayacağına inanır ve hedefine değer verirse, ilk adım olan “başlama”yı gerçekleştirdikten sonra, Zeigarnik Etkisi devreye girer ve görev tamamlanabilir.
Zeigarnik Etkisini kullanarak kişisel gelişim sağlamak ve avantajlı hale dönüştürmek için Zeigarnik Etkisi Eğitimleri verildiğini gördüm. Zeigarnik Etkisi Eğitimi ile kişinin farkındalığı artması ve bu sayede işlerini ertelemeden halletmesi sağlanıyor. Bilmem, belki bu eğitimlere katılmak isteriz, istersiniz…
Yazımı son olarak şu detay ile bitirmek istiyorum. Ailelerin çocuklarını geçmişte hep yapmadıkları şeyler yüzünden eleştirmesinin, o güne kadar elde ettiği başarıları görmezden gelmesinin bilimsel açıklaması olarak Zeigarnik Etkisini belirtmişler bir yerde. Yani insanların genel olarak başardıklarıyla değil, başaramadıklarıyla anımsanmasının nedeni de bu etkiymiş bir yerde…
Zeigarnik Etkisi bende, sizde, onda ve her yerde… Siz ne düşünüyorsunuz?..
Kaynakça: https://evrimagaci.org/
Ebru MUTLU ÖZDAMAR
Okul Öncesi Eğitimcisi