TEHLİKENİN FARKINDAMISINIZ..!

Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanı İsmail Kaşdemir, sosyal medyada paylaştığı fotoğrafa iki hatayı birden sığdırmayı başardı. Uzmanlar özellikle tilkilerden bulaşan kuduz hastalığına dikkat çekerken doğaseverler insan eliyle bozulan doğal dengenin önemine vurgun yaptı…

İnsanlar tarafından yaban hayatına yapılan müdahaleler her ne kadar iyi niyetli olsa da çoğu zaman telafisi mümkün olmayan kötü sonuçlar doğuruyor. Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanı İsmail Kaşdemir’in, korumakla görevli olduğu bölgesinde ki vahşi bir tilkiyi eliyle beslerken çektirdiği bir fotoğrafı sosyal medyada paylaşması iki farklı sorunu da gündeme taşıdı. Takipçileri beğeni yağmuruna tutarken konunun uzmanları ve doğaseverler o fotoğrafa tepki gösterdi.

İYİ NİYETİMİZ ÖLÜMCÜL BİR HATA OLABİLİR…

Türkiye’de yaban hayatından kaynaklanan ve yayılan kuduz hastalığının başlıca taşıyıcısının tilkiler olduğu biliniyor. Geçtiğimiz yıllarda Çanakkale’de bu yönde birçok vakaya rastlanmış ve bazı köyle karantinaya alınmıştı. Bu kapsamda geçtiğimiz günlerde Çanakkale’nin de aralarında olduğu bazı illerde uçaklardan ormanlık alanlara ilaçlı yemler atılmıştı. Bu nedenle vatandaşların başta tilkiler olmak üzere doğada karşılaştıkları vahşi hayvanlardan uzak durmaları isteniyor. Onları beslemek gibi yapılan iyi niyetli yaklaşımların ısırma ile sonuçlanarak kuduz vakalarına neden olabileceği ve ölüme kadar gidebilecek ciddi yaralanmalara yol açabileceği ifade ediliyor.

BOZULAN DOĞAL DENGENİN TELAFİSİ YOK…

Öte yandan vahşi doğada yaşayan hayvanlar ile yakınlaşmanın bir diğer tehlikesi ise doğal dengenin bozulma riski. Dünyanın birçok ülkesinde yaban hayvanlarının insanlar tarafından beslenmesi kanunlar tarafından yasaklanırken Türkiye’de maalesef bazı yasal boşluklar bulunuyor. Tilki gibi vahşi hayvanların insanlar tarafından beslenmesi avlanarak zor yoldan değil kolay yoldan hazır yemeğe alışarak doğal ortamdan uzaklaşmalarına, yemek bekledikleri yollarda araç çarpmasıyla telef olmalarına, kolay yemek için insanların yaşadığı alanlara girerek zarar vermelerine, zarar verdikleri için insanlar tarafından öldürülmelerine, üremelerinin artmasına ve bu nedenle hastalıklı, zayıf bireylerin dahi doğal seleksiyondan kurtularak yaşamasına, dolayısıyla güçlü gen yapısının zedelenmesine, avlamaları gereken zararlıların artmasına, ve bunun gibi daha birçok olumsuzluk ile doğal dengenin bozulmasına neden oluyor.

YAVRU AYILARIN BESLENMESİ YASAKLANDI…

Benzer bir olay geçtiğimiz ay Bitlis’te yaşandı. Dünyanın ikinci, Türkiye’nin ise en büyük krater gölü olan Nemrut Krater Gölü’nün kenarında yaşamını sürdüren ve sevecenlikleri ile dikkat çeken yavru ayıları ziyaretçiler elle beslemeye başladı. Ancak her gün aynı saatlerde yiyecek aramak için bölgede gezinen ayıların doğal yaşamdan uzaklaşmaya başlaması yetkilileri harekete geçirdi. Bölgeye tabelalar yerleştirerek vatandaşları uyarmaya hazırlanan Bitlis Doğa Koruma ve Milli Parklar İl Müdürlüğünden yapılan açıklamada; “İnsanlar tarafından besleme sonucunda ayıların beslenme alışkanlıkları ortadan kalkmış oluyor. Kendi doğal ortamlarından koparak, yaşamlarını sürdürmekte zorlanıyorlar. Doğal yaşamlarına dönmek için de birtakım zor evrelerden geçmelerine sebep oluyorlar” denildi.

HOLLANDA DOĞAYA MÜDAHALEYE İZİN VERMEDİ…

Bir diğer benzer olay ise geçtiğimiz yıl Hollanda’da yaşandı. Eksi 10 derecenin altına düşen soğuk hava, doğal yaşamı da olumsuz etkileyince, hayvan severler yiyecek bulmakta zorlanan yabani geyik ve at gibi hayvanları besleme kararı aldı. Ancak Hollanda hükümeti bunun doğal dengeye müdahale olacağını belirterek, meralarda yaşayan yabani hayvanları besleyenlerin cezalandırılacağını açıkladı ve uymayanlara ceza uyguladı.

Hollanda Orman İşletmesinden yapılan açıklamada ise, doğadaki yabani hayvanların beslenmesinin yasak olduğu duyuruldu. Orman işletmesine göre, hayvanların dışarıdan beslenmesi, doğal dengeye yönelik bir müdahale. Bunun zaman içerisinde kısır döngüye yol açacağını savunan yetkililere göre, dışarıdan beslenen hayvanlar gelecek yıl daha fazla doğum yapacak ve böylece bakıma muhtaç hayvan sayısı daha da artacak.