Türk milletinin kahramanlık destanı yazdığı 15 Temmuz gecesinin ilk ağızlardan yazılmış hikayeleri ve her bir hikayenin kahramanlarının resimlendiği ” Okçular Tepesi 15 Temmuz Kahramanlarının Hikayeleri” kitabının lansmanı gerçekleştirildi.
Lansmanda konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan, “Bir nesil Çanakkale’ye layık olamadı, yeni nesil 15 Temmuz şehitlerine layık yetişsin, hurda nesil olmasın” dedi.
Türk milletinin 15 Temmuz’da yaşanan darbe girişimi karşısındaki soylu direnişi Okçular Tepesi 15 Temmuz Kahramanlarının Hikayeleriyle adıyla kitaplaştı. Kitabın lansmanı için Okçular Vakfı‘nda basın toplantısı düzenlendi. Toplantıya, AK Parti İstanbul Milletvekili ve Okçular Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Haydar Ali Yıldız, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan‘ın oğlu ve Okçular VakfıKurucu Mütevelli Heyet Üyesi Bilal Erdoğan, Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan, Okçular Tepesi Yazarlarından ve 15 Temmuz gazisi Çiğdem Tavluk, Okçular Tepesi kitabının editörü ve yazarı Gülcan Tezcan, OkçularTepesi Kitabı İllüstratörü Reza Hemmatirad, Erdem Yayınları Genel Yayın Yönetmeni Melike Günyüz katıldı.
“Okçular Tepesi hayat boyu duyarlılıkla yoğrulmamız gereken bir hikayedir”
Toplantıda konuşma yapan Okçular Vakfı Kurucu Mütevelli Heyet Üyesi Bilal Erdoğan, ” Okçular Tepesi eserini yaklaşık 1 ay önce bana ulaştığında okumaya başladım. 15 Temmuz hep gece zamanının çağrıştırdığı için her gece bir miktar okuyarak, çok da tüketmek istemedim. Bu geceyi tekrar tekrar yaşadım ve o duyguları hissettim. Nitekim hemen hemen 10 gün önce de Uhud’un karşısındaki Okçular Tepesi’ndeydim. Çocuklarıma tekrardan okçuların hikayesini anlattım. Oğlum her defasında tekrar sorar ve tepeye çıkmak ister. OkçularTepesi hikayesi önemli hatıralardan bir tanesidir. Nasıl ki peygamberimizin dünyayı şereflendirdiği o mübarek günlerin içerisinde yaşanan her anı aslında ondan sonra yaşayan bütün ümmet için çok büyük dersler barındırıyorsa, OkçularTepesi hikayesi de her birimiz için hayat boyu duyarlılıkla yoğrulmamız gereken bir hikayedir” dedi.
“Bu ülkenin insanları Okçular Tepesi’nin artık boş olmadığını gösterdi”
Bilal Erdoğan, “Uhud Okçular Tepesi’ndeki o hikayeden bizim anlamamız gereken, bu dünyayı terk edene kadar terk etmemiz gereken referans noktalarımızın ve değerlerimizin olması gerektiği ve olduğudur. Nitekim 15 Temmuz’a gelene kadar belki Çanakkale‘den beri çok zaman Okçular Tepesi’ni boş bıraktığımız erken terk ettiğimiz maalesef oldu. İnanın 15 Temmuz yaşanmamış olsa, sabahında da Okçular Tepesi’nde durum nedir diye sorulmuş olsa belki birçoğumuz bu soruya tereddütle cevap verir olurduk diye düşünüyorum. Hakikaten bu ülkenin genci, yaşlısıyla fakiri ve zenginiyle gerçek sahiplerinin ve Anadolu insanının OkçularTepesi’nin artık boş olmadığını ganimet için referans noktalarını, kültürel değerlerini, inancını kapıda bırakmayacağını ve bırakmadığını, lideri bir talimat verdiği, yol ve istikamet gösterdiği zaman buna o inancının ve referans noktalarının korunmasını adına bağlı kalacağını göstermesiyle geleceğimiz içinde bize çok büyük bir müjde vermiş oldu” ifadelerini kullandı.
“Yeni nesil 15 Temmuz şehitlerine layık yetişsin, hurda nesil olmasın”
Erdoğan, ” Okçular Tepesi referansı ile yapılmış olması bizim manevi dünyamızda referans noktalarımızı hatırlatması nedeniyle, dünyaya neden geldiğimizi ve görevimizin kulluktan ibaret olduğunu hatırlatması itibariyle çok önemli ve anlamlıdır. Allah bize böyle geceler ve günler tekrar yaşatmasın. Ancak burada da geçtiği gibi ‘Unutursak kanımız kurusun’. Birçok gazimizin yanında bu ifadeleri tekrar tekrar kullandık. Çünkü bir nesil Çanakkale ile yetişmesine rağmen maalesef ona layık olamadı. Şimdi yeni bir nesil 15 Temmuz’da yetişsin ama o gece o duruşunu ortaya koyan şehitlerimize, gazilerimize layık bir nesil olarak yetişsin. İşte burada yine bir ifade var; ‘Hurda nesil olmasın’. Bu dünyada kendilerine vaat edilen nice cennetlerin peşinden koşmasın. Gerçek cennete ulaşmak için bu dünyada fedakarlık etsin. Gerçekten inançlı bir kul olabilmek için bu dünyayı işgal etsin. Çünkü bu dünya gerçekten kısa bir süreden ibaret olan bir duraktır” diye konuştu.
“15 Temmuz’da tarih olumsuz tekerrür etmedi”
Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan da, “Gerçekten yaşadıklarımızı kitaplaştırmak, filmleştirmek ve geleceğe bırakma konusunda eksiklerimiz var ama önemli bir olay ve bunu unutturmadan daha çok yayınlarla gelecek kuşaklara bırakacak çalışmaları yapmak açısından bu kitap çok iyi oldu. Ben emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Okçular Tepesi metaforu bu işi çok iyi anlatıyor. İslam tarihinde Okçular Tepesi’nde günü geldiğimizde eksik bıraktığımız şeylerde vardı. Bedelini Müslümanlar ve müminler ödedi. Tarihin içerisinde bunlar tekerrür etti ama Müslümanlar bulunması gereken yere çok çabuk intikal ettiler. Tarihi burada olumsuz tekerrür ettirmediler. 15 Temmuz’u Okçular Tepesi metaforu üzerinden ifade etmek çok kıymetli. Diğer bir nokta ise Okçular Vakfı‘ndan okçuların bıraktığı bir yerden bu işi yapıyor olmak ayrı bir anlam. Bugün itibariyle Okçular Vakfı ve Tekkesi bunun sadece spor olmadığını başka anlamlar olduğunu, ruh ve beden ilişkisi içerisinde okçuluğun tarihinden bu güne süzülerek gelirken başka bir felsefeyi de vurgulamış oluyor” şeklinde konuştu.
“15 Temmuz akşamı milli irade ve egemenlik çok net ortaya koyuldu”
AK Parti İstanbul Milletvekili ve Okçular Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Haydar Ali Yıldız ise, “15 Temmuz ile ilgili çok şeyler söylendi, söylenmeli ve söylenecektir. 15 Temmuz bir milletin diriliş ruhunun ayağa kalkmasıdır. O bakımdan her daim canlı tutulmalıdır. Ben inanıyorum ki, bu milletin 15 Temmuz akşamında göstermiş olduğu o ruh tarihinden ve medeniyetinden beslenerek sokaklara, meydanlara ve köprülere akın akın gelmesi liderle millet arasındaki bağın nasıl bir manevi köke dayandığını çok net ortaya koymuştur. Buradan hareketle Okçular Vakfı olarak arkadaşlarımızın attığı ilk mesaj beni duygulandırdı. Bu millet binlerce kez yurdundan edilmek istendi. Böyle bir medeniyet iddiasında olan bir millerin elbette düşmanları da olacaktır. 15 Temmuz akşamında ve sonrasında milli irade ve egemenliğin ne olduğu çok net ortaya konmuştur. Cumhurbaşkanı Erdoğan‘ın dediği gibi dünyada demokrasinin bedelini Türk milletinden daha fazla ödeyen bir millet yoktur” diye konuştu.
Okçular Vakfı ve Erdem Yayınları’nın birlikte hazırladığı çalışmayla darbe girişiminin seyrini tarihe kayıt düşülmesi planlanıyor. 15 Temmuz gecesi yaşananları 56 yazarın kaleme aldığı kitap, ülkemizin demokrasi tarihinde milat olacak bu mücadelenin satır başlarını konu alıyor.