17 günlük tam kapanma süreci kapsamında içki satışının yasaklanması kararı, Anayasaya aykırı olduğu gerekçesiyle yargıya taşıdındı. Alkol yasağına karşı esnaftan iptal talebi Çanakkale’den geldi
Diren Büfe isimli Tekel bayii, İl Umumi Hıfzıssıhha Kurulu’nun alkol satışı yasağına ilişkin Çanakkale Valiliği’ne dava açarken başvuruda, yasağın halk sağlığı ile ilgisinin olmadığına ve birden fazla anayasal hakkın ihlal edildiğine dikkat çekildi…
17 günlük tam kapanma süreci kapsamında içki satışının yasaklanması kararı, Anayasaya aykırı olduğu gerekçesiyle yargıya taşındı. Alkol yasağına karşı esnaftan iptal talebi Çanakkale’den geldi.
Diren Büfe isimli Tekel bayii, İl Umumi Hıfzıssıhha Kurulu’nun alkol satışı yasağına ilişkin Çanakkale Valiliği’ne dava açarken başvuruda, yasağın halk sağlığı ile ilgisinin olmadığına ve birden fazla anayasal hakkın ihlal edildiğine dikkat çekildi…
İçişleri Bakanlığı’nın 17 Mayıs’a kadar sürecek olan tam kapanma genelgesinde yer almamasına ve Coronavirus’le mücadelede bilimsel olarak etkisinin ortaya konulmamasına rağmen fiili alkol yasağına dair hem alkol satışı yapan esnafın hem de tüketicilerin itirazı sürüyor. Çanakkale’de Diren Büfe isimli bir bayii İçişleri Bakanlığı’nın uygulamasına ilişkin yürütmeyi durdurma kararı ve iptali talebinde bulundu.
Tekel bayii işleten Deniz Öztürk, Çanakkale Valiliği İl Umumi Hıfzıssıhha Kurul’unun alkol satışı yasağına ilişkin Çanakkale Valiliği’ne dava açtı. Valilik, 30 Nisan tarihinden itibaren tekel büfelerini kapatma kararı almıştı.
Diren Büfe sahibi Öztürk, kararın yürütmesinin durdurulması ve iptali için yaptığı başvuruda, İçişleri Bakanlığı’nın yayımladığı genelgede alkol satışı yasağı veya kapatma olmadığını gerekçe göstererek 14 aydır genelge ve Hıfzıssıhha Kurulu kararlarının ağırlıklı uygulamaları ile hukuki olarak hareket edildiğine dikkat çekilerek idari kararların anayasal bir dayanağının olması gerektiğinin altı çizildi.
Birtakım kararların siyasi saiklerle alındığına işaret edilen başvuruda, “Öğretide ve Danıştay içtihatlarında yetki saptırması veya usul saptırması olarak adlandırılan bu hukuka aykırılık son olarak alkollü içeceklerin satışının yasaklanmasında ortaya çıkmıştır” denildi.
‘TIBBİ VE BİLİMSEL DAYANAĞI YOK’
Salgınla mücadelenin esas amacının halk sağlığının korunması olduğunun kaydedildiği dava başvurusunda “Salgınla mücadele tedbirlerinin halkımızın yaşadığı sıkıntıları azaltması ve son kertede kamusal yararı sağlaması beklenirken salgınla ilgisi olmayan politikalarla temel hak ve özgürlüklerin kullanımı ciddi düzeylerde ihlal edilmiştir” ifadelerine yer verilerek, Çanakkale Valiliği’nin aldığı karara ilişkin; “ İçki satış yasağının tıbbi ve bilimsel dayanağı yoktur” ifadesi kullanıldı.
‘İÇKİ İÇİLMESİ İLE VİRÜS ARASINDA SEBEP SONUÇ İLİŞKİSİ YOK’
Alkollü içkilerin tüketilmesi ile Coronavirus’ün bulaşması ve yayılması konusunda bilimsel bir bağlantının ortada olmadığına dikkat çekilen başvuruda “Sağlık Bakanlığınca, Bilim Kurulunca, Tıp Fakülteleri Anabilim Dalı kürsülerince veya Türk Tabipleri Birliği’nce alkollü ürünlerin tüketilmesinin Coronavirus hastalığının sebebi sayılabilecek etkilerinden bugüne değin söz edilmemiştir. Dünya Sağlık Örgütü’nünpandemiyle mücadele sürecinde içki içilmesi ile virüs arasında yayılımı artıracak bir sebep sonuç ilişkisi kurulduğuna ilişkin açıklaması olmamıştır” denildi.
Tam kapanma sürecinde sokağa çıkma yasağı ile birlikte alkol tüketimi ile kurulabilecek bir sosyalleşme halinin ortadan kalktığına dikkat çekilen başvuruda yasağın genel sağlığın korunması ile ilgisinin olmadığı belirtilerek, “İçki satışına getirilen bu yasak; ticaret/teşebbüs hürriyetini kısıtlayan ve yurttaşların hayat biçimine müdahale niteliğinde sayılan saiklerle tesis edilmiş bir idari tasarruftur; iptal edilmesi ve ivedilikle yürütmesinin durdurulması gerekmektedir” ifadelerine yer verildi.
’17 GÜN KAPALI OLMASI TELAFİSİ İMKANSIZ ZARARLARA YOL AÇACAKTIR’
Pandemiyle birlikte esnafın işlerinin durma noktasına geldiği ve borçları ile birlikte zor durumda olduğunun özetlendiği başvuruda , “Davacı müvekkil, kira, stopaj, Bağ-Kur, SGK, su, elektrik, doğal gaz, aidat ve telefon gibi işyerinin temel maliyetlerini karşılamakta güçlük çekmektedir. Çanakkale İl Umumi Hıfzısıhha Kurulunun son kararı ile davacı müvekkil işyerini kapatmak zorunda kalmıştır. Aylardır sürmekte olan sıkıntıların üzerine bir de tekel büfelerinin kapatılması eklenmiştir. İşyerinin 17 gün daha kapalı kalacak olması telafisi imkansız zararlara yol açacaktır” ifadeleri yer alırken devletin anayasada esnaf ve sanatkarları koruması gerektiğine ilişkin 173. Maddesi hatırlatıldı.
Alkol satışından elde edilen gelirin devletin en büyük gelir kalemlerinden biri olduğuna dikkat çekilen başvuruda yasakların aynı zamanda kayıtdışı sektörün önünün açıldığı ifade edildi.
Satış yasağının aynı zamanda özel hayata müdahale anlamına geldiğine dikkat çekilen başvuruda öncelikle kararın yürütmesinin durdurulması ve iptali talep edildi.
Kaynak: Artı Gerçek