ODAŞ PARANIN, HALK İSE CANININ DERDİNDE..!

İlçeyi boğan tozu dumanı, gökten yağan partikül parçaları ve derelere karıştığı iddia edilen asitli suları ile Çan’a hayatı zehir eden ODAŞ Termik Santrali, bir kez daha yaşam hakkını savunan vatandaşların protestolarına hedef oldu. Koronavirüs Pandemisi bahanesiyle aylardır denetlenmeyen santral bacalarından kontrolsüzce gaz salınımı yapıldığını ileri süren vatandaşlar, zehir soluyoruz diyerek yetkilileri göreve tüm çevre dostlarını ise mücadeleye davet etti…

Çan ilçesinin Yayaköy köyünde faaliyet gösteren ODAŞ Termik Santrali, başta Çan olmak üzere Çanakkale’nin farklı bölgelerinden gelen duyarlı vatandaşlar ve köylüler tarafından şarkılı türkülü sanatsal bir eylem ile hafta sonu köy meydanında protesto edildi. Ülkemizi saran Korona pandemisi kapsamında alınan tedbirler gereği protesto gösterisine katılımın az tutulmasına özen gösterildi.

Kazdağları Halk Oyunları Topluluğu’nun folklor gösterisi ile başlayan protesto gösterisi Ekin Ekim ve Ozan Karademir isimli yerel sanatçıları seslendirdikleri türküler ile devam etti. Müzik ziyafetinin ardından Atölyem Kültür Sanat isimli tiyatro ve sanat topluluğu hava kirliliğinin zararlarını anlatan doğaçlama tiyatro gösterisi ile dikkatleri yaşanan termik santral kirliliğine çekti.

Protesto eylemine katılanlar, ODAŞ bacalarından çıkan siyah dumanı temsil etmek için siyah kıyafetler giyerken gökyüzünden yağan partikül parçalarından korunmak istediklerini anlatmak için siyah şemsiyeler kullandılar ve seslerini siyah beyaz pankartlarda ki tepki dolu sloganlarla anlattılar.

SAĞLIKLI YAŞAM BİZİMDE HAKKIMIZ…

Temiz hava, sağlıklı yaşam bizim de hakkımız diyen Çan Çevre Derneği Avukatı Ümran Aydın, protesto gösterisinde yaptığı konuşmada, Yayaköy’ün etrafı iki termik santral ile sarılmış talihsiz bir köy olduğunu vurguladı.

Halk sağlığının hiçe sayıldığını vurgulayan Aydın; “Biz hepimiz Çan’da yaşıyoruz. Çan coğrafi konumu itibariyle çukurda kalıyor. Bu yüzden buradan gelen küller, tozlar, partikül maddeler komple bizim üstümüze yayılıyor” dedi. Eline geçen bir belgeyi de paylaşacağını ve konuyla ilgili suç duyurusunda bulunduğunu belirten Aydın, “Termik santrallerin derelerimize bıraktığı asitli atık sular derelerimizi mahvediyor, ağaçlarımızı kurutuyor. Bizim üzümlerimiz bile asma yapmıyor, biz bu kirli havayı yaşamak zorunda değiliz. Biz burada kömüre mecbur değiliz, kömür kaderimiz değil. Biz termik santrallere karşı değiliz. Çalıştırılacaksa filtresini düzgün çalıştıracak, kül bandını düzgün çalıştıracak. Kimse üzerimize canı istediği gibi asitli suyunu, külünü, tozunu salamayacak. Pandemi sebebi ile çok kalabalık olmadan sosyal mesafeye uyarak bu koşullarda geldik ama koşullar değiştiğinde buraya tıpkı Çanakkale’ye, Kumarlar’a gittiğimiz gibi her kalabalığı yığmaya hazırız” dedi.

ÜZERİMİZE ZEHİR YAĞIYOR AMA PANDEMİ VAR DENETLENMİYOR…

Şikayetlerinin sonuçsuz kaldığını da ifade eden Aydın, “Gerekli mercilere yazdım denetleyin dedim gelen cevap pandemi var oldu. 3 aydır toz pislik yayıyor bu santralden ve bizim elektrostatik filtremiz var diyorlar ama keyfe keder çalıştırıyorlar. Video ile belgeledim asitli sularını da dereye salıyorlar. Kömür yanıyor bir de utanmadan aklımızla dalga geçip çıkan dumanın su buharı olduğunu iddia ediyorlar. Buna devam ederlerse bizde onların akılları ile gerekli şekilde dalga geçip alay edeceğiz. İlçemiz Çan kimsenin kar bankası değildir, benim çocuğumun hayatı üzerinden kimse kar elde edemez, sağlığımızla oynamasınlar. Kömür yanan yerden su buharı nasıl çıkar. Biz denetim istiyoruz ve bunun için barışçıl eylem ve tutumlarımızdan vazgeçmeyeceğiz ama Çanakkale’nin en mükemmel ilçesinde yaşayıp hayatı bize zindan etmelerine de izin vermeyeceğiz” dedi.

Çevreciler köylülere bildiri de dağıtırken bazı köylüler çevrecilere destek verdi. Köyde çok zor şartlar altında yaşadıklarını belirten köylüler yalnız olduklarını da ifade ederken protesto fotoğraf çekiminin ardından sona erdi.

ÇAN’DA Kİ KİRLİLİK AB KRİTERLERİNİN ÜZERİNDE…

Çan bölgesi Dünya Sağlık ve Çevre Birliği HEAL’in raporlarına göre AB kriterlerine göre yaşanabilecek kirliliğin üzerinde. Bacadan çıkan 10mm çapında partikül madde (PM) ve zehirli gaz S02’nin yıllık ortalamaları Türkiye’nin sınır değerinin üzerinde. Buna rağmen ilçeye bir tane daha santral yapılması gündemde. Yaya köylüler domateslerinin, samanlarının siyah olmasından, köydeki derenin çamur akmasından şikayetçi. Termik Santrallerin çevresindeki doğayı zamanla küle çevirdiği ise bilinen bir gerçek. Linyit kömürüyle elektrik üreten Çan2 Termik Santralinin (Odaş), çıkan asitli sularını çevreye yaydığı iddia edilirken iki senedir filtresiz ve kurallara uymadan çalıştırıldığı ileri sürülüyor.