Çanakkale Belediye Meclisinde, Başkan Ülgür Gökhan ile AK Parti Grup Başkanvekili Tülay Ömercioğlu arasında başlayan ve daha sonra AK Parti İl Başkanı Yeşim Karadağ’ın dahil olmasıyla büyüyen polemik Çanakkale’nin gündemine oturdu…
Çanakkale Belediye Meclisinde, Başkan Ülgür Gökhan ile AK Parti Grup Başkanvekili Tülay Ömercioğlu arasında başlayan ve daha sonra AK Parti İl Başkanı Yeşim Karadağ’ın dahil olmasıyla büyüyen polemik Çanakkale’nin gündemine oturdu…
Karşılıklı söz düellosunda son açıklama Belediye Başkanı Ülgür Gökhan’dan geldi. Yazılı bir açıklama yayınlayarak sözlerinin çarpıtıldığını savunan Gökhan, Karadağ’ın özür beklentisine; “Öyle bir duruma gerek görmüyorum” diyerek yanıt verdi ve “Her durumdan bir mağduriyet yaratmayı, bir bardak suda fırtınalar koparmayı, bir ekranın önünde matem havasına bürünüp görüntü vermeyi marifet sayanlara asla izin vermeyeceğim” dedi.
Başkan Gökhan, kamuoyuna şu cümlelerle seslendi;
“1 Mart 2017 Çarşamba günü gerçekleşen Belediye Meclis Toplantısında, mutat geçmiş aya dair değerlendirmelerimde 6 Şubat 2017 tarihinde kent gündemine düşen AK Partili Belediye Meclis Üyelerinin istifa haberlerini ve tüm bu talihsiz sürece rağmen hepsini meclis sıralarında, yani ait oldukları yerde görmekten mutluluk duyduğum ile ilgili düşüncelerimi paylaştım.
Basında ve kamuoyunda ifade edildiği gibi; AK Parti İl Başkanı tarafından, halkın oylarıyla seçilmiş Belediye Meclis Üyelerinin siyasi mülahazalarla seçilmiş oldukları görevlerinden istifa etmeleri istendi ise, bunun kabul edilebilir bir durum olmadığını ifade ettim. Beni, sürecin kendi içlerinde ki siyasi boyutunun değil, hangi siyasi parti olursa olsun, siyasilerin seçilmişler üzerinde baskı kurmaması gerektiği tarafının ilgilendirdiğini dakikalarca anlattım. Basın aracılığıyla herkes tarafından bilinir olmuş bu konu hakkında, Sayın Ömercioğlu mensubu bulunduğu siyasi aidiyet ve konuyu kapatma gayretiyle, doğaldır ki savunma içerisine girdi.
Yaşanan diyaloglar içinde, bir nazire, bir atıf olduğunu aklı fikri yerinde olan, beden dilinden anlayan herkesin ve kendisinin de aslında çok iyi anladığı “Yeşim Hanım bana mail atmış” sözüm ve Sayın Ömercioğlu’ nun kabak tadı veren, kayyum ve Sur Belediyesi tartışmalarını yeniden açması, dakikalarca yeniden izahat vermeme rağmen, ısrarla kamuoyunun aklını karıştırmak, canlı yayında aklınca üstünlük sağlama hamlelerine karşılık, benim sözlerimin Çanakkale halkı nezdinde her zaman inandırıcılığı olduğunu, hemşerilerimin bana inandıklarını, sözlerime güvendiklerini, bunun yeni bir şey değil bir aile mirası olduğunu, kendisinin de aynı mirasa sahip olduğunu ifade eden, “ sizin de benim de ailesel durumlarımızı tüm Çanakkale halkı bilir” ifadelerini kullandım, ailemin uzun yıllardır Çanakkale’de gerek siyasi, gerek ticari yaşamda bilinirliğini hatırlattım. Kendisinin de aile büyüklerinin, kardeşinin gözümde ki değerini ayrı ayrı ifade ettim. Sözlerimin, asla kendilerinin anladığı ifadeler içermediğini ben çok iyi biliyorum, vicdanım rahat, kendilerinin aileleri hakkında kötü hissetmesine sebep olacak, üzüntü hissettirecek bir bilgim de söz konusu değil, bu nedenle hangi alınganlıklarla hareket etti anlayabilmiş değilim. Bu nedenle de sözlerimin arkasındayım ve ortada kimseden özür dileyecek bir durum da görmüyorum.
Her durumdan bir mağduriyet yaratmayı, bir bardak suda fırtınalar koparmayı, bir ekranın önünde matem havasına bürünüp görüntü vermeyi marifet sayanlara asla izin vermeyeceğim.
Benim ve ailemin tüm insanlara karşı sevgi, saygı ve nezaketli tutumlarımı da, kimsenin en kıymetlisi aile bireylerine karşı da asla saygısız davranışlar sergilemeyeceğimi de tüm Çanakkale halkı bilir.”