Cumhuriyet Halk Partisi Belediye Başkan Adayı ve mevcut Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, son kahve toplantısını eşi, kızı ve torunun da içinde bulunduğu coşkulu bir kalabalıkla gerçekleştirdi. Muhtarın Kahve’de kentliyle buluşan Gökhan, meşalelerle karşılandı…
Cumhuriyet Halk Partisi Belediye Başkan Adayı ve mevcut Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, son kahve toplantısını eşi, kızı ve torunun da içinde bulunduğu coşkulu bir kalabalıkla gerçekleştirdi. Muhtarın Kahve’de kentliyle buluşan Gökhan, meşalelerle karşılandı…
Başkan’ın son toplantısından notlar:
AİLECEK BURADAYIZ, AİLE DEDİYSEK HANEDAN DEMEDİK…
“Ailecek buradayız. Ailecek burada Çanakkale’de mutlu bir kentte hizmet etmek için varız. Dolayısıyla biz başkalarına benzemeyiz. Aile dediysek hanedan demedik rahat olun. Müsterih olun.”
GÖRÜYORUM Kİ SEÇİM BİTMİŞ…
“Her zaman bu kahvede seçim toplantısı yaptığımızda burası seçim sonucunu gösterir. Bu akşam burada görüyorum ki; seçim bitmiş. Cumhuriyet Halk Partisi ve İyi Parti’nin adayı seçimi açık ara almıştır. Artık arife tarif gerekmez.”
KAMU KAYNAKLARI KİMSENİN TEKELİNDE DEĞİLDİR…
“’Eğer bizim iktidarımızın adayları seçilmezse mali açıdan zora düşürürüz, kaynak vermeyiz’ diyenler var. Öyle bir anlayış olamaz. Belediyeye aktarılan kaynaklar kamu kaynaklarıdır. Her belediyeye nüfusu oranında verilmek zorundadır. Kimsenin tekelinde değildir. İsmail Özay’dan beri bu kentte kendi öz kaynaklarımız ve iller bankası kaynakları ile hem hizmet ettik hem mal varlığımızı arttırdık. Eğer israf etmez, yandaşa peşkeş çekmezsen mevcut gelirlerinle bir kenti rahat rahat yönetebilirsin ve insanların ihtiyaçlarını giderebilirsin. Onun için böyle bir korku salmak hiç kimseye yakışmaz. Hele devlete hiç yakışmaz. Çünkü burada sadece CHP’liler ve İyi Parti’ler yaşamıyor. Bu kentte AKP’li kardeşlerimiz de yaşıyor. Diğer partili kardeşlerimiz de yaşıyor. Eğer yerel yönetimi kaynaklardan uzak tutarsan o insanlara da haksızlık etmiş olursun. Çünkü biz hizmetleri yaparken kimseyi ayırmadık. Onun için arkamızda duruyor ve destek veriyorsunuz.”
KOOPERATİF SÜRECİ ÇOK ÖNEMLİ…
“Kooperatifleşme süreci çok önemli. Kalkınma, üretim, kadınların üretimi, evlere ek gelir girmesi noktalarında mücadelemiz örnek belediyelerdeki gibi olacak. Hem üretimi arttıracağız. Hem sağlıklı gıdaya ulaşımı sağlayacağız.”
OYLARINIZI VERİRKEN SOMA’YI, ‘ADİ’ DİYENLERİ, YERLERDE TEKMELEYENLERİ, ‘KELLE’ DİYENLERİ UNUTMAYIN..!
“Oylarınızı verirken şunları unutmayın. Soma’da maden ocağında canlarımızı yitirdiğimiz sırada birileri birilerini yerde tekmeliyordu. Erdal Kocabıyık’ı tekmeliyorlardı. Yukarıdakilerin adamları. Ceberrut devlet. Edirne’de kanser ilacı temin edilmesini isteyen bir kadının cebine para sıkıştırıldığını ve o kadının o parayı reddettiğini ama daha sonra hakkın rahmetine kavuştuğunu unutmayın. Çorlu’da tren kazasında rahmete kavuşanları, devletin ihmalini ve bugüne kadar hiçbir soruşturma açılmadığını unutmayın. Gaziantep’te ‘Öküzün trene baktığı gibi bakıyorlar’ diyerek insanları aşağılayan milletvekillerini unutmayın. ‘Bu adilere oy vermeyin’ diyenleri unutmayın. Vatandaşı adi yerine koyanları unutmayın. Gezi olaylarındaki demokratik süreçte hak arayanlara ‘çapulcular’ diyenleri unutmayın. Şehitlere ‘kelle’ diyenleri, ‘Birkaç Mehmet öldü diye meclisi toplayamayız’ diyenleri unutmayın. ‘Her Cuma bir ayet sallıyorum ‘Bakara makara’ deyip dinimizle alay edenleri unutmayın. Bunları hiçbir zaman unutmayacağız. Bu anlayış bu ülkeye barış getirmez. Bunun için mücadeleyi sürdüreceğiz.”
KENDİ KUSURLARINI BİZİM ÜZERİMİZE ATMAYA ÇALIŞIYORLAR…
“Bu yetmiyormuş gibi CHP, İyi Parti, Saadet Parti ve destek verenleri terörist ilan ettiler. ‘PKK ile iş birliği yapıyor’ diyenlere lütfen prim vermeyin. Çünkü biz ne FETÖ ile ne PKK ile hiçbir iş birliği içerisinde olmadık. Ama onların Şivan Perver’lerle fotoğraflarını, Habur’daki mahkemeleri unutmayın. Cumhuriyet Halk Partisi’nde böyle bir anlayış göremezsiniz. Bunlar kendi kusurlarını bizim üzerimize atmaya çalışıyorlar. Çanakkale halkı bunları yutmuyor. Onlar illet oluyorlar am bize ‘zillet’ diyorlar. Zillet de illet de kendileridir. Bu noktada ittifakımız demokrasi ve barış ittifakıdır.”
SON 3 GÜNDEN SONRA HEM FAİZLER HEM DOLAR PATLAYACAK…
“Biz sözde değil özde demokratız. Hukuka saygılıyız. Hukuk devleti olmadan ülkede ne demokrasi gelişir. Son 3 gün. Son 3 günden sonra hem faizler hem dolar patlayacak. Ekonomi kötüye gidiyor. Ekonomide kötülük sizlerin cebine zam olarak yansıyacaktır. Bizi kıskanıyorlar. Sizi kıskanıyorlar. Çünkü siz bana destek veriyorsunuz.”
KOMİK DURUMA DÜŞÜYORLAR…
“Afişlerimize taktılar. Onları indirtmeye çalışıyorlar. İlçe Seçim Kurulu’na gittiler. Dayanıksız bina olduğu söylendi. Stadın karşısındaki binaya bakın orada da var bir afiş. Cumhurbaşkanı’nın kocaman bir 18 Mart için asılan afişi var. O eski Defterdarlık binası da dayanıksız. Çürük bina raporu var o binada. İl Seçim Kurulu da ‘Kaldırın’ dedi. En son YSK’ya gittik. YSK oy birliği ile afişlerin kalması kararını verdi. Dün tekrar YSK’ya müracaat ediyorlar. Diyorlar ki: ‘Altındaki dükkan kapandı. Çürük bina.’ Sonra yeniden karar veriliyor. Yasaklar var zaten cumartesi günü kaldıracağız. Nelerle uğraşıyorlar. Komik duruma düşüyorlar.”
BU NASIL BİR ANLAYIŞTIR..!
“Sosyal konutlara Sayın Ayhan Gider mektup yollamış. ‘Bitiremediler’ diyor. Nedenini kaç kez anlattık. Oradaki süreçte riskli alan ilan edilmesi gerekiyor. İlan edilmesi için her türlü girişimde bulunduk. Raporları yaptık. Şu anda evrak Bakanlık’ta. İmzasına kaldı. ‘Bana oy verin hemen yaptırırım’ diyor. Vermezse ne olacak? Kalacak mı orası? Böyle bir şey olabilir mi? Bu nasıl bir anlayıştır? Nereden geliyor? Açın televizyonu en yukarılardan buraya sirayet ediyor.”
ALMAN PLAKALI BİR ARAÇLA ARKADAŞLARIMIZI DARP ETMİŞLER…
“Tansaş’ın karşısında afişler vardı. Şikayet etmişler. Hepsi kalktı. Geçen gün kamu direklerine afiş asmışlar. Onlar kaldırıldı. Daha sonra dün akşam tekrar kaldırılan yere adayın resimlerini yapıştırmaya başlamışlar. Bizim arkadaşlar fotoğraf çekip ‘yasak’ demişler. Bizim arkadaşları darp etmişler. Alman plakalı bir arabayla. Ormanda çalışan bir eleman. Onun için bu anlayışa bir tek oy vermemelisiniz. Şiddetle karşı çıkmalısınız. İnsanların demokratik süreçlerindeki haklarını kullanmasına müsaade etmiyorlar. ‘Özgür değil miyiz?’ diyorlar ya işte bu. Bunların burada iktidar olduğunu düşünün bütün kazanılmış haklarınızı elinizden alırlar. Başka yerlerde görüyorsunuz çok dikkatli olun. Bu seçimi kazanmak yetmez. Bu seçimi yüksek oy oranıyla kazanmamız. 70’lerin üstüne çıkmamız lazım.”