MHP şok istifalarla sarsıldı. 30 yönetim kurulu üyesi ‘‘Referandum da vatandaşlarımızdan evet oyu kullanmalarını istemek Milliyetçi Hareket Partili ve özellikle ülkücü yapımız ile ters düşmektedir. Neden Evet diyeceğiz ?’’ diyerek istifalarını verdiler.
MHP Çan İlçe Başkanı Zeki Yılmaz kendisinin ve parti içindeki 30 yönetim kurulu üyesinin istifasını açıkladı. Zehir zemberek açıklamalarda bulunan Yılmaz, ‘’ Bu güne kadar ülkücüleri ve Milliyetçi Hareket Partilileri yok sayan, Türk Milliyetçiliğini ve Türk Milliyetçilerini ayakları altına alan bir zihniyetle birlikte hareket etmek ülkücülük tavrımız ile ters düşmektedir’’ şeklinde konuştu.
MHP Çan İlçe Başkanı Zeki Yılmaz yaptığı açıklamada şunları ifade etti.
15 Ocak 2015 tarihinde yapılan ilçe kongremiz ile 35 dava arkadaşımla birlikte yönetim kurulumuzu oluşturduk.
Seçilmiş olduğumuz ilk günden; günümüze kadar Milliyetçi Hareket Partililik ve Ülkücülük duruşumuzdan taviz vermeden, camiamızı temsil etmemiz gereken her yerde en iyi şekilde temsil etme görevini layıkıyla yerine getirdiğimizi düşünüyoruz. Bundan sonra da ülkücü ve Milliyetçi Hareket Partili duruşumuzdan taviz vermeden yaşamımızı devam ettireceğimizden kimsenin şüphesi olmasın.
Ülkemizi idare eden hükümet tarafından, Ülkemizin içine düşürüldüğü son durum malumunuzca ortadadır. Artık Türkiye Cumhuriyeti’nin bir bekâ sorunu yaşadığını ülkemizin başbakanı bile ekranlarda dile getirmektedir. Bizim ülkemizde misafir ettiğimiz mülteciler gibi biz Türk’lerin gidebileceği her hangi bir ülkede yoktur. Yaşamış olduğumuz ülkemiz Edirne’den Kars’a kadar bizim öz vatanımızdır. Türk-İslam ülküsü ile yanan yürekler olduğu sürece yani biz ülkücüler olduğu sürece de bu vatanımız dünyanın sonuna kadar bizim olmaya devam edecektir. Bu ülkeyi vatan yapabilmek için atalarımız kanlarını, canlarını vermişlerdir. Gerektiğinde yine biz ülkücüler bu topraklar için kan vermeye, can vermeye hazırdır.
Ancak; ülkemizi 15 yıldır idare eden AKP hükümeti tarafından sadece ülkenin bekâ problemi ortaya çıktığında bizler akıllarına geldik. Bu güne kadar ülkücüleri ve Milliyetçi Hareket Partilileri yok sayan, Türk Milliyetçiliğini ve Türk Milliyetçilerini ayakları altına alan bir zihniyetle birlikte hareket etmek ülkücülük tavrımız ile ters düşmektedir. Düne kadar AKP İstanbul İl Başkanı AKP sayesinde hep birlikte Türk’lükten kurtulduk diyordu. Habur da PKK lı teröristler davul zurna ile AKP sayesinde karşılanıp, yine Habur da Türk Bayrağı ve Atatürk resimleri olmadan çadır mahkemeleri kuruluyordu. Dün İmralı canisinin mektupları Diyarbakır meydanın da okunuyor, PKK temsilcileri ile Osla da görüşmeler yapıp Dolmabahçe Sarayında İmralı canisinin istekleri AKP bakanları ile birlikte HDP liler tarafından canlı yayınlarda okunuyordu. Bugün; Türkiye ve Türklük bekâ problemi yaşıyorsa bu problemi çıkaran yine AKP hükümeti ve zihniyetidir. Bugün Türkiye nin ve Türklüğün bekâ sını kurtaracaklar varsa bu kişiler yine bu ülkeyi ve milleti karşılıksız seven Türk Milliyetçileri ve ülkücüler sayesinde olacaktır.
Ülkücülükte esas olan Lider, Teşkilat, Doktrin’dir. Aldığımız eğitim ve terbiye ye göre Ülkücülük haksızlığa karşı asi bir baş kaldırı hareketidir, Ülkücü sorgusuz sualsiz biat eden kişi değildir, Ülkücü dik başlı değil, başı dik olan kişidir, Ülkücü sorgulama da yapabilen kişidir. Ülkücü duruşumuzdan taviz vermeden sorguladığımızda; ülkemiz için geleceğimiz için parlamenter sistemin güçlendirilmesinden yanayız. Daha düne kadar başkanlık sisteminin dipsiz bir kuyu olduğunu söyleyen Genel Başkanımız Dr. Devlet Bahçeli’nin ön ayak olduğu anayasa değişikliğinin ve cumhurbaşkanlığı sisteminin ülkemize yararı olmadığı düşüncesindeyiz. Milliyetçi Hareket Partimizin Genel Başkanı Dr. Devlet Bahçeli kendisinin bir oyu olduğunu ve Mecliste de referandum sandığında da evet oyu kullanacağını beyan etmiştir. Milliyetçi Hareket Partisi Çan İlçe başkanı ve yönetim kurulundaki 30 arkadaşımla birlikte yapılacak olan referandum da vatandaşlarımızdan evet oyu kullanmalarını istemek Milliyetçi Hareket Partili ve özellikle ülkücü yapımız ile ters düşmektedir. Neden Evet diyeceğiz ? yeteri kadar bilgilendirilmiyoruz. Türkiye’nin ve Türklüğün bekâ problemini çözebilecek olan Ülkücü dava Perinçek ile Erdoğan arasında tercih yapma zorunluluğuna düşecek kadar zayıf bir dava değildir. Ülkücü zor durumlarda Lideri Alparslan Türkeş’in ve büyük Türk düşünürlerinin fikirleri doğrultusunda kendisine yeni bir yol çizebilecek kudrete sahiptir.
Şahsım ve yönetim kurulumuzda bulunan 30 arkadaşımın almış olduğu ülkücü eğitim ve terbiye gereği İl başkanlığımızın önünü açmak ve bir bayrak değişimi yaşanması gerektiğine olan inancımız sebebiyle Genel Başkanımız ile anayasa referandumu seçimleri konusunda aynı görüşü paylaşmadığımızdan, onur ve gururla yürütmekte olduğumuz ilçe başkanlığı ve yönetim kurulu üyeliği görevlerimizi 10 Şubat 2017 tarihi itibari bırakmış bulunmaktayız.