Prof. Dr. Doğan Perinçek Gülpınar depreminin ardından çok merak edilen bir konuya açıklık getirdi. Depremin ardından bölgede yapılan jeotermal çalışmalarının depreme neden olduğu iddiası uzun süre konuşulmuştu. Jeotermal çalışmalarının depreme neden olabileceğini açıklayan Perinçek, tek başına sondajın ise deprem yaratmayacağına vurgu yaptı.
Jeotermal çalışmaları ve sonrasındaki işlemler in deprem yaratabileceğini belirten Prof. Dr. Periçek ‘‘Ama Gülpınar dolayında yaşadığımız büyüklüklerde ve bu sayıda yaratamaz’’ şeklinde konuştu. Sondajın tek başına deprem yaratmayacağını dile getiren Perinçek ‘‘Yerin altından sıcak suyu çekip o suyu tekrar yer altına göndermezsek, aşağıdan çektiğimiz sudan dolayı geride kaya gözeneklerinde boşluk oluşur. Su çekilen rezervuarın üzerindeki kayaların ağırlığı nedeniyle oturma olur. Buda depreme neden olur. Fakat yukarıda belirttiğim gibi bu depremlerin büyüklüğü 5 gibi büyüklüklere ulaşmaz. Ayrıca çok sayıdaki depremi jeotermal çalışmayla açıklamak mümkün değil. Ayrıca şunu da belirtmekte yarar var. Aydın Denizli arasında onlarca jeotermal sahası var. Orada jeotermal çalışmalara uzun süredir devam ettiği halde JEOTERMAL KÖKENLİ BİR deprem olmadı’’dedi.
Üstelik Aydın Denizli arasındaki fayların uzunlukları daha fazla ve oralarda tarihsel depremler olduğuna dikkat çeken Perinçek ‘‘Bir çok eski şehir deprem sonrası tümüyle yıkılmış. Önemli bir konuya da değinmek lazım. Jeotermal çalışmalar fay kuşaklarına yakın alanlarda yapılır. Fay varsa jeotermal potansiyelde vardır. Fay zonların da deprem oluyorsa bunun nedeni jeotermal çalışmalar değil bizzat fayın kendisidir.
Ufak depremler petrol sahalarında da olur. Kuveyt te bulunduğum sırada oradaki petrol sahasında petrol üretimi sonrası deprem olduğunu kayıtlardan biliyorum. Hatırladığım kadarıyla bu depremin büyüklüğü 3.5 civarındaydı. Petrol sahalarındaki küçük depremler ile jeotermal sahalarındaki küçük depremlerin nedenleri aynı. Yerin altından sıcak su yada petrol çekiyorsunuz. Eğer geriye bir şey koymazsanız suyun veya petrolün olduğu seviyede gözenekli (kayanın boşluklarındaki) kaya üsteki kaya yükünün basıncıyla sıkışıyor ve çöküyor. Bu çökme çok az sayıdaki küçük depremlere neden oluyor’’şeklinde konuştu.