Çanakkale’de sabaha karşı; tartıştığı eşinin beşinci kattaki evlerinin balkonundan atlayarak intihar ettiğini ileri süren Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi, öğretim görevlisi Profesör Doktor, cinayet şüphesiyle tutuklanarak cezaevine gönderilmişti.
Türkiye’nin konuştuğu o profesör ifadesinde; “Dişlerinle elbisemden çek beni diye yalvardı” diyerek dehşet gecesini tüm detaylarıyla anlattı…
Çanakkale’de yaşanan korkunç olay gece 02.30 sıralarında meydana gelmiş, dışarıdan gelen gürültü üzerine balkona çıkan apartman sakinleri genç bir kadının park halindeki bir motosikletin üzerine düşerek kanlar içinde yattığını fark etmişti.
Hemen aşağıya koşan apartman sakinleri yerde yatan kişinin komşuları 39 yaşındaki Tuğba Y. olduğunu görüp hemen polisi aramış ancak 5. kattaki dairenin balkonundan düştüğü belirlenen genç kadın, olay yerine gelen ilk ambulansla Mehmet Akif Ersoy Devlet Hastanesi’ne sevk edilse de yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamamıştı.
ÇOK SAYIDA KANLI PEÇETE…
Polis olayın hemen ardından, bir dönem Asos kazılarında da görev alan restoratör öğretim görevlisi Tuğba Y.’nin ölümüyle ilgili sır perdesinin aralanmasını için soruşturma başlattı. Talihsiz kadının balkondan düşmeden bir saat önce mevlit için hazırlıkları yaptığının bilgisine ulaşan polis, evde yaptığı incelemede ise yatak odasında çok sayıda kanlı peçete buldu.
KISKANÇLIK KRİZLERİ GEÇİRİYORDU…
Olaydan sonra cinayet şüphesiyle gözaltına alınan eşi A.Y. o geceyi tüm detaylarıyla anlattı. Eşi ile 2006 yılında bir kazı sırasında tanıştığını söyleyen Prof. Dr. A.Y., ” Ben Arkeoloğum, eşim ise Restoratördür. Eşim ile 2008 yılında evlendik. Eşim epilepsi hastasıydı ve zaman zaman epilepsi nöbetleri geçirirdi. 2023 yılının Ağustos ayına kadar sorunsuz bir evliliğimiz vardı ancak daha sonra Tuğba çok değişti. Zaman zaman kıskançlık krizlerine giriyordu. Kimi zaman benim onu öğrencilerimle, kimi zaman da öğretim görevlileriyle aldattığımı düşünüyordu. 2023 yılının Ekim ayında birlikte doktora ve aile terapistlerine başvurduk. İkimizde doktorların tavsiyesiyle ilaç kullanmaya başladık. Tuğba ilaçlarını kullandığında sakinleşmeye başlamıştı” dedi.
HAREKET HALİNDE Kİ ARAÇTAN ATLADI…
Eşi Tuğba Y.’nin doktor tarafından verilen ilaçları kestiğinde saldırganlaştığını ve kıskançlık krizlerine devam ettiğini ileri süren A.Y. “2023 yılı Aralık ayında İzmir otoyolunda seyir halinde ilerlerken tartışmaya başladık. Yine öğrencilerimle ilgili kıskançlık krizine girmişti. Arabanın kapısını açtı ve atlayacağını söyledi. Ben 70 km/h olan hızımı 30 km/h’a düşürdüm. O sırada dışarıya atladı. Dizleri yaralandı. Araca bindi yolumuza devam ettik. Kavgalar şiddete döndüğü için boşanmayı teklif ettim ama bir türlü yanaşmadı” dedi.
GÜCÜM ZAMAN ZAMAN ONA YETMEZ…
Olay günü eşinin düzenleyeceği mevlit için 20:30 sıralarında komşusuna çıktığını söyleyen A.Y. ” 22:30 gibi eve döndü. Mutfakta şerbet kaynatmaya başladı. Ben o sırada maç izliyordum. 24.00 gibi yatmak için yatak odasına geçtik. Yatmadan maç yada yemek videoları seyrettiğim için yine bana kızmaya başladı. “Sen benimle ilgilenmiyorsun” dedi. Tartışma dozu arttı. Tuğba kilolu bir kadındır. Kollarımdan tuttu. Gücüm zaman zaman ona yetmez. Kollarımı çizmeye başladı. Ben onu ittim. O sırada oğlumun demir barfiks sopasını alıp üzerime yürüdü. Kendisine gelmesi için bir tane tokat attım. Sakinleşmek için banyoya girdim. Arkamdan geleceğini biliyordum. Şakalaşmak için yüzüne su attım. Ama o daha da sinirlendi. Banyodan çıktı. Aklım onda kaldığı için ben de duş alıp çıktım. Yatak odasında ve koridorda olmayınca balkonda olacağını düşünerek terasa çıktım. Terasta olduğunu fark ettim ancak ani bir reaksiyona sebep olmamak için ‘Tuğba orda mısın’ dedim. Yanıma doğru geldi, sonra tekrar geri döndü. ‘Kendimi atacağım’ dedi. Ben de ona “yapmayacaksın” dedim.
GÜCÜM TÜKENDİ, ELLERİMİN ARASINDAN KAYARAK DÜŞTÜ…
‘Yapacağım’ dedi ve trabzanlara çıktı. Bunu görünce hemen yanına gittim. Yanına yaklaşınca ayaklarının balkondan sallanır halde olduğunu fark ettim. O sırada ayağının kaymış olabileceğini düşündüm. Çünkü niyeti atlamak olsaydı trabzanlara tutulu olarak beni beklemezdi. Ayağını atmasını istedim, kilolu olduğu için yapamadı. ‘A… beni çek’ dedi. Tişörtünden çekmeyi denedim ama kaydı çekemedim. ‘Beni dişlerinle çek’ dedi. Denedim ama yapamadım. Bunun saçma bir fikir olduğunu söyledim. ‘Ellerim kayıyor içeriden bez getir’ dedi. Ben de ‘Tuğba seni tutuyorum içeri gidemem’ dedim. Elleri ellerimden giderek kaymaya başladı. Birkaç saniye tuttum ancak çekemedim. Sonrasında benim de gücüm tükendi, ellerimin arasından kayarak aşağıya motosikletin üzerine düştü. Kesinlikle intihar edeceğini düşünmüyordum” dedi.
ÜZERİNDE Kİ VE ODADA Kİ KAN İZLERİ BANA AİT…
Yatak odasında bulunan çok sayıda kan izlerinin kendisine ait olabileceğini söyleyen A.Y. ” Eşimin üzerindeki kan izleri muhtemelen bana aittir. Odadaki kanlı peçetelerde benim kolumdaki çiziklerden kaynaklıdır” dedi. Cinayet şüphesiyle Adliye’ye sevk edilen A.Y. çıkarıldığı mahkeme tarafından tutuklanarak cezaevine gönderilirken, genç yaşta talihsiz bir şekilde hayatını kaybeden Tuğba Y., TOKİ 960 Camii’nde kılınan cenaze namazının ardından gözyaşları içerisinde toprağa verildi.
ONLARCA TARİHİ ESERİ GÜN YÜZÜNE ÇIKARDI…
Ankara Üniversitesi, Başkent Meslek Yüksekokulu Restorasyon ve Konservasyon Bölümü mezunu olan Tuğba Y., Türkiye’deki onlarca tarihi eserin gün yüzüne çıkmasında etkin rol oynadı. Tuğba Y. sırasıyla Daskyleion, Nigde Köşkhöyük, İzmir Klazimenia, Efes, Konya Beyşehir Kubad Abad, Selçuklu Sarayı Metal Buluntuları, Samsan Temrenleri ve Assos kazılarında görev aldı.