Bir bölümü ABD Büyükelçilik binası yapılmak üzere satıldığı iddia edilen AOÇ’nin Atatürk tarafından Türk halkına miras olarak bırakıldığını belirten Çanakkaleli vatandaş, payına düşeni almak için yargıya başvurdu…
Çanakkale’de, kendini “Atatürk sevdalısı” olarak tanımlayan 87 yaşındaki Cevat Yaltıraklı, bir bölümünün ABD Büyükelçilik binası yapılmak üzere satıldığı iddia edilen Atatürk Orman Çiftliği’nin (AOÇ), Atatürk tarafından Türk halkına miras olarak bırakıldığını belirtip, payına düşeni almak için yargıya başvurdu. Yaltıraklı, amacının mirastan pay almak değil, Türk halkına Atatürk’ün mirasına sahip çıkmaları için mesaj vermek olduğunu söyledi.
TAM BİR ATATÜRK HAYRANI…
Çanakkale merkezine bağlı Yapıldak köyünde yaşamını süren, Atatürk hayranı, emekli müteahhit Cevat Yaltıraklı, Ankara’daki Atatürk Orman Çiftliği’nin bir kısmının ABD Büyükelçilik binası yapılmak üzere satıldığı yönünde medyada çıkan haberleri görüp harekete geçtiğini belirtti. Büyük önder Mustafa Kemal Atatürk’ün, Atatürk Orman Çiftliği’ni, taşınır ve taşınmaz bütün unsurlarıyla birlikte Türk milletine miras olarak bağışladığını ifade eden Yaltıraklı, payına düşen mirası almak için Çanakkale 2’nci Asliye Hukuk Mahkemesi’ne bir dilekçeyle başvurdu.
SAYGISIZLIK YAPILIYOR, RUHU RENCİDE EDİLİYOR…
Atatürk’ün mirasından pay almak için dava açan Cevat Yaltıraklı, “Atatürk Orman Çiftliği, 1925 yılında Atatürk’ün talimatlarıyla Türk tarımına öncülük etmek için Türk köylüsü ve Türk milleti için kurulmuştur. 1937 yılında Atatürk tarafından yüce Türk milletine emanet edilerek, hazineye bağışlanmıştır. Çiftlik, 1950 yılından itibaren çeşitli kurumlara tahsis edilerek, amacı dışında satılmış ve bugünlere gelinmiştir. 37 dönümlük yerin de büyükelçilik yapılmak üzere 88 milyon dolara satılmıştır. Atatürk Orman Çiftliği arazisi, amacı ve Atatürk’ün emirleri dışında kullanılamaz ve de asla satılamaz. Atatürk sağlığında emperyalizmle mücadele etmiştir. Sağlığında Türk milletine bağışladığı bu yerleri, vefatından sonra satmak Atatürk’e saygısızlık olup, ruhunu rencide eder. Atatürk, 11 Haziran 1937’de Başbakanlık tezkeresi ile Meclise sunduğu bir yazıda, tüm çiftlikleri, bütün taşınır ve taşınmazlarıyla birlikte büyük Türk milletine bıraktığını açıklamıştır” dedi.
HİSSEME DÜŞEN MİRASIN VERİLMESİ İÇİN MÜŞTEKİ VE DAVACIYIM…
Cevat Yaltıraklı, “Medyada çıkan haberlerden inşaat temelinin atıldığını ve inşaatın başladığını öğrendim. Ben Türk milletinin mensubu, Atatürk’ün bir mirasçısı, bir birey olarak yapılan bu yanlıştan dolayı 88 milyon dolardan hisseme düşen mirasın tarafıma verilmesini istiyorum. Türk milletinin bir ferdi olarak satıştan hisseme düşen mirasın verilmesi için müşteki ve davacıyım. Nasıl ki her Türk ferdi Atatürk’e hakaret edildiğinde şikayetçi ve davacı olabiliyorsa, aynı hukuki nedenlerle her Türk evladının Atatürk’ün bu mirasından faydalanması miras hukukunun bir gereğidir. Kaldı ki rahmetli Atatürk, sağlığında yapılan bir protokolle bu taşınmazını Türk milletine bağışladığını kabul ve teyit etmiştir. Bu nedenle satış bedeli olan 88 milyon dolardan hisseme düşenin verilmesi için davayı açtım” diye konuştu.
AMACI PARA KAZANMAK DEĞİL…
Maksadının para kazanmak olmadığını vurgulayan Yaltıraklı, “Amacının yapılan yanlışlığın tescil edilmesidir ve itiraz etmektir, tepki göstermektir. Niyetimiz para almak değildir. Daha ziyade bu yanlışın düzeltilmesidir. Bütün vatandaşlarımızın da bu tepkiyi göstermesi gerekiyor. Eğer Atatürk’ün mirasından pay alırsam, bu parayla Atatürk heykeli olmayan bütün beldelere standart bir Atatürk heykeli yaptırıp armağan edeceğim” dedi.