AK Parti Yönetim Kurulu üyesinin “Gezi Parkı Olayları”na destek veren sosyal medya paylaşımı hem kendisini, hem de onu ekibine dahil eden İl Başkanı Naim Makas ile birlikte AK Parti’yi zor durumda bıraktı.
Siyasete girişinin dördüncü günüde zor bir sınavdan geçen genç siyasetçi yaptığı açıklama ile Gezi Parkı Eylemine destek verdiğini kabul ederken gerekçesini de kamuoyu ile paylaştı. Ancak tatmin olmayan partililerden istifa sesleri yükseliyor…
AK Parti Yönetim Kurulu üyesinin “Gezi Parkı Olayları”na destek veren sosyal medya paylaşımı hem kendisini, hem de onu ekibine dahil eden İl Başkanı Naim Makas ile birlikte AK Parti’yi zor durumda bıraktı.
Siyasete girişinin dördüncü günüde zor bir sınavdan geçen genç siyasetçi yaptığı açıklama ile Gezi Parkı Eylemine destek verdiğini kabul ederken gerekçesini de kamuoyu ile paylaştı. Ancak tatmin olmayan partililerden istifa sesleri yükseliyor…
AK Parti Çanakkale İl Başkanı Naim Makas’ın listesinde yer alan yönetim kurulu üyesi Halil Sarıbaş’ın, 2013 yılında sosyal medyada yaptığı bir paylaşım gündeme bomba gibi düştü. Gezi Parkı olaylarının simgelerinden biri olan polisin biber gazı sıktığı kırmızılı kız resmi ile birlikte,”Gezi Parkı için bütün parklar bizim!” ifadesini kullanan AK Partili Sarıbaş’ın bu paylaşımı Gezi Parkı olaylarını destekledi olarak yorumlandı ve parti içersinde sıkıntı yarattı. Bazı partililer istifa çağrısında bulunurken acemi siyasetçi kendini savundu ancak bu defa da inandırıcı olmadığı ileri sürüldü.
AK Partili Sarıbaş, yaşananlara ilişkin şahsi sosyal medya hesabından bir açıklama yaptı ve Gezi Parkı olaylarına destek verdiğini kabul ederek gerekçesini şu cümlelerle ifade etti;
“2013 yılında gezi parkı eylemleri olarak başlayan ve görünürdeki amacı; şehir sosyal donatı alanlarının korunması, ağaç ve doğa gibi hassasiyetler kurgulanarak sunulan süreci desteklediğimize dair paylaşımlarımız olduğu çeşitli basın kuruluşlarınca gündeme taşındığını görmekteyim.
O sürecin sunulan ilk gerekçeleri sebebiyle ben de olumlu anlamda hassasiyet gösterdim. Ancak ilerleyen aşamalarda gördük ki eylemler devleti, milleti ve hükümetimizi hedef almaya başlamıştır.
“Ağaç bahane. Siz daha anlamadınız mı? ” cümleleriyle, masumane gerekçeler arkasına saklanmış olan, gerçekte ise devlet -millet karşıtı hale gelen, hükümet karsıtı bir söyleme bürünen bu eylemlerin yapılış tarzının da yakıp yıkmak üzerine kurgulandığını gördük.
Bu amacın “bölücü yakıcılığına” bu milletin hiçbir ferdinin destek vermeyeceği açıktır. Benim de ilk samimi söylemler dönemi dışında bu eylemlerle milletimizi ve devletimizi hedef alan süreci desteklemeyeceğim açıktır.
Çanakkale siyasetine gençlerin kazandırılmasını hazmedemeyenlerin vizyonsuzluklarını ortaya koydukları bu haberlerin, milletimiz tarafından tasvip edilmeyeceğine olan inancım tamdır.”