ÇANAKKALE’DEN SERT YANIT..!

Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik, çiğ süt satışı ile ilgili yayınladıkları tebliğe yönelik eleştirilerle ilgili olarak, “Maalesef sağlıklı bir gıdaya erişim noktasında atılması gereken adımları bile hazmedemeyen veya anlamayan zavallılar, bu konularla ilgili gelişi güzel değerlendirmeler yaptılar, yapmaya devam ediyorlar” dedi…

ÇANAKKALE’DEN SERT YANIT..!
Yayınlama: 04.05.2017
4.898
A+
A-

Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, Çanakkale Ticaret Borsası ve Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi işbirliğiyle Çanakkale Kolin Hotel’de 4- 6 Mayıs tarihleri arasında Ulusal Peynir Çalıştayı ve Peynir Tadım Etkinlikleri düzenlendi. Çalıştaya Bakan Faruk Çelik’in yanı sıra Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakan Yardımcısı Mehmet Daniş, Çanakkale Valisi Orhan Tavlı, Çanakkale Belediye Başkanı CHP’li Ülgür Gökhan, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yücel Acer, Çanakkale Ticaret Borsası Başkanı Kaya Üzen ve üreticiler katıldı.

 

‘TARIMIN MODASI GEÇMEZ’

 

Çalıştayda konuşan Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik, her şeyin modasının geçtiğini ancak tarımın önemini dünden, ilk insandan beri korumaya devam ettiğini belirterek şunları söyledi:

“İşte bu sektörün önemli alt bileşenlerinden olan ‘Süt ve süt ürünleri açısından durumumuz nedir’ diye baktığımızda, Türkiye’de 19 milyon ton süt üretimi gerçekleşiyor. Bunun yarısı yaklaşık 9 milyon tonu sanayide işleniyor ve 5 milyon ton sütten de 660 bin ton peynir elde ediyoruz. İşte bu çalıştay bu kapsamda, bu çerçevede çizebileceğimiz potansiyelimiz açısından son derece önemli. 46 bin ton peynir ihracatı gerçekleştiriyoruz, 10 bin ton da peynir ithal ediyoruz. İhracatımızda 150 milyon dolarlık bir değer elde ediyoruz, bütçeye bir katkı sağlıyoruz. İhracatımıza bir katkı sağlıyoruz. Bu potansiyelimizi, Türkiye coğrafyasını, üreticilerimizi görüp, ihracatımızla mukayese ettiğimiz zaman yeterli düzeyde bir ihracatımızın olduğunu söylememizin doğru olmayacağı inancındayım.”

 

 

ÇİĞ SÜT TEBLİĞİ ELEŞTİRİLERİNE TEPKİ

 

Sağlıklı, güvenilir gıdaya erişimin önemli olduğuna da değinen Bakan Çelik,  konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Bu konuda sektör ve konumuzla ilgili olarak önemli kararlar alıyoruz. 2015 yılında peynir üretim tebliği yayınladık. Geçen ayda çiğ sütün marketlerde nasıl satılabileceği ile ilgili bir tebliğ yayınladık. Gıda konusu gelince herkes işin profesörü kesiliyor, herkes konuşuyor, elinde kalemi olan yazıyor. Maşallah ne kadar çok biliyorlar, üreticinin ne çektiğini, ne tür zahmetlerle bu ürünü piyasaya sürdüğünü. Hangi alın terini akıtarak, hangi maddi imkanları heba ederek, harcayarak, piyasaya, sofralara getirdiğini dikkate almadan, çalakalem ‘O yenir, bu yenmez’ ifadeleriyle maalesef sektöre çok büyük darbe vurduklarının ya farkında değiller veya başka amaçları var. Çiğ sütün nasıl satılacağı ile ilgili tebliğ belirliyoruz. Diyoruz ki; çiğ sütün sağlıklı olması gerekiyor. ‘4 derecenin altında bir ısıyla muhafaza edilerek son tüketiciye ulaşması gerekiyor’ diyoruz. Tüketici de güven içerisinde bu çiğ sütü tüketmeli, alıp gidip evinde yoğurt yapmalı veya peynir yapmalı. Amaç ne, süt tüketimini talep çerçevesinde arttırmak. Ne kadar çok süt üretirseniz, tüketirseniz, ne kadar peynire dönüştürürseniz, ne kadar çok pazar bulursanız o derece hayvancılığınız gelişecek. Bu tebliğ ile olmadık değerlendirmeler yaptılar. Referandum sürecini de bu işin içine katanlar oldu. Maalesef sağlıklı bir gıdaya erişim noktasında atılması gereken adımları bile hazmedemeyen veya anlamayan zavallılar, bu konularla ilgili gelişi güzel değerlendirmeler yaptılar, yapmaya devam ediyorlar.”

 

“TARIM ALANLARINA ÇİVİ ÇAKTIRMAYACAĞIZ”

 

Toprak konusunda sıkıntılar olduğuna dikkati çeken Bakan Çelik, çiftçi olarak toprağı verdiklerini anlatırken hiç kimsenin “Toprağa bu kadar kimyasal ilaç kullanılmaz” demediğini vurgulayarak şöyle konuştu:

“Ne kadar çok gübre atarsan verim daha yüksek olur’ zannediyor. ‘Ne kadar çok su verirsen, o kadar verim elde edilir’ zannediliyor. Yok, öyle bir şey. Çok su verirsen toprağı çoraklaştırırsın. İstediğin ürünü de alamazsın. Çok ilaç atarsanız toprağı toprak olmaktan çıkarırsınız. Bizim toprağın kalitesinde ciddi sorun, sıkıntılar var. Bu sağlık konusunda yansıyor. Onun için toprağı koruyacağız. Nasıl koruyacağız. Çanakkale’de ovalarımızı ilan ettik. Çanakkale’de tarım alanlarına ‘Tarımsal SİT alanı’ diyoruz. Oraya çivi çaktırmayacağız. Şu an bunların sayısı 200’ü buldu. Bunu, çocuklarımızın, torunlarımızın olacağı için yapmak zorundayız. Biz, bu ülkede yaşayacağız. Bu ülke bizim. Bozulan o toprakları yerine getirmek için milyonlarca yıla ihtiyaç var. O toprak bir daha geri gelmez. Topraktan geldik. Toprağa döneceğiz. Toprağa zulmediyoruz. Toprak bizi yaşatmaya çalışıyor. Biz toprağı öldürmeye çalışıyoruz. Toprağa zehir atıyoruz. Bu anlayış doğru bir anlayış değil.”

 

Bir Yorum Yazın
Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.

betnis giriş
betnis
yakabet giriş