İçişleri Bakan Yardımcısı Bülent Turan’ın memleketi Çanakkale’ye her gelişi bir olay, her yaptığı ve söylediği ayrı bir tartışma yaratmaya devam ediyor. Hakarete varan sert söylemleriyle şimşekleri üzerine çeken Turan, bu defa en sert kayaya, bağlı olduğu İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’ya çarptı.
Seçim arifesinde gerçekleştirdiği Lapseki ziyaretinde muhalefeti es geçip kendi partisinin kurmaylarına “Fetöcü” diyecek kadar çok ağır ifadeler kullanan Turan’a Ankara’dan ağır yaptırım geldi.
Çanakkale dönüşü yüksek tonda uyarıldığı iddia edilen Bülent Turan, kendisine bağlı Türkiye’nin en geniş teşkilatına sahip kurumunun idari amirliğinden azledildi. Ateşli sözleriyle kendini yakan Turan’ın aynı tavrı sürdürmesi halinde bakan yardımcılığı görevinin de pamuk ipliğine bağlı olduğu ileri sürüldü…
İçişleri Bakan Yardımcısı olduktan aylar sonra memleketi Lapseki’ye, resmi bir programı olmamasına karşın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Tasarruf Tedbirleri Uygulamasına rağmen devletin Jandarma helikopteri ile gelen İçişleri Bakan Yardımcısı Bülent Turan’ın, son ziyaretinde tarifeli uçağı kullanması dikkat çekti. Ancak yaşanan flaş bir gelişme ile Turan’ın kaybının helikopterden çok daha büyük olduğu ortaya çıktı.
MUHALEFETİ BIRAKTI KENDİ PARTİSİNİ HEDEF ALDI…
Hakaret içeren sözleriyle dikkatleri üzerine çekmeyi başaran ve bu nedenle ulusal basının da gündeminden düşmeyen AK Partinin eski Grup Başkanvekili ve Çanakkale Milletvekili Bülent Turan’ın, İçişleri Bakan Yardımcısı olarak atandıktan sonra siyaset gömleğinden sıyrılarak devletin bir memuru olarak sert siyasi üslubunu devlet adabına uygun bir dile çevirmesi beklenirken daha da sertleşmesi parti içi gerilimi tırmandırmaya devam ediyor.
AK Parti’nin hırçın siyasetçisi Turan’ın muhalefete yönelik ifadeleri kendi tabanında alkış bulsa da partisinin kuruluşundan bu yana davaya emek verenleri hedef alması sadece tabanda değil partinin tavanı genel merkezde de tepki görüyor.
DAVA ARKADAŞLARINA FETÖCÜ DEDİ…
Geçtiğimiz hafta sonu memleketi Lapseki’ye gelen İçişleri Bakan Yardımcısı Bülent Turan, AK Parti İlçe Başkanlığını ziyaret etti ve ardından sokağa kurulan kürsüden herkesin önünde isim vermeden kendi partisinin kurucularına ve davaya yıllarını veren emektar siyasetçilerine zehir zemberek sözler sarf etti.
Siyasi görevinden ayrılarak devletin bir memuru olarak bakan yardımcılığı görevine atanmasına rağmen vekil de dahil herkese, her şeye dibine kadar karışacağını söyleyen Turan, seçim arifesinde halktan oylarıyla destek isteyeceğine; “Adam hırsızsa, adam üçkağıtçıysa, ahlaksızsa kavga etmek en büyük şereftir” diyerek kendi partililerini zan altında bıraktı. Konuşmasının devamında ise dozu arttırarak çetecilik, rantçılık ve ihanetle suçladı.
Hızını alamayan Turan’ın daha da ileri giderek yine isim vermeden partisinin Çanakkale’de ki önemli isimlerine “Fetöcü” damgası vurması ise şok etkisi yarattı. Bu sözler, şahit olan meydanda ki kalabalıkta soğuk duş etkisi yaratırken o soğuk hava dalgası Ankara’ya kadar ulaştı ve AK Parti Genel Merkezi adeta buz kesti.
JANDARMANIN AMİRLİĞİNDEN ALINDI…
Tepki çeken o sözlere Ankara tepkisiz kalmadı. Başkent kulislerinden gelen bilgilere göre bu sert çıkış önce Cumhurbaşkanlığına yansıdı ardından İçişleri Bakanlığına çarptı. İddiaya göre yerel seçim öncesi oy kaybettirecek bu söylemler AK Parti Genel Merkezi tarafından hoş karşılanmazken Turan’a yüksek perdeden bir uyarı yapıldı ve sarı kart gösterildi.
Bu uyarının etkili olması için ise ciddi bir yaptırım uygulandığı ileri sürüldü. Bülent Turan, Ankara’ya döndükten hemen bir gün sonra yetki alanı daraltılarak sorumluluğu altında olan Jandarma Genel Komutanlığı’nın idari amirliği görevinden azledildi. Jandarma Genel Komutanlığı İçişleri Bakan Yardımcısı Mehmet Aktaş’a devredilirken, Turan’ın aynı tavırları sergilemeye devam etmesi halinde kırmızı kart görerek bakan yardımcılığı görevinden alınmasının an meselesi olduğu ileri sürüldü.
Bakanlık hayalleri kurduğu günlerde yeni Adalet Bakanı olarak TBMM’deki odasında tebrikleri kabul ettiği ileri sürülen ancak sonrasında kabine dışında kalarak hayal kırıklığına uğrayan Bülent Turan’ın, yoğun ısrarı sonucu kendisine verilen İçişleri Bakan Yardımcılığı görevinin de tehlikeye girmesi kendisinden büyük beklenti içinde olan kitlesinde endişe yarattı.
ÇANAKKALE BU KAVGALARI UNUTMADI…
Kendisinin kavgacı değil yapıcı olduğunu iddia eden Turan’ın siyasi karnesi ise çelişkilerle dolu. Çanakkale’ye geldiği ilk günden itibaren parti içinde tartışmalara neden olan ve AK davaya yıllarca emek veren isimleri partiden uzaklaştıran isim olarak anılan Bülent Turan, milletvekili olarak görev yaptığı süreçte Çanakkale’yi bir danışmanla dizayn etmeyi tercih etmiş, seçim kazanmış il ve ilçe başkanlarını kendisine tabi olmadıkları için istifaya zorladığı iddia edilmişti.
Turan, şehrin en önemli sivil toplum kuruluşu olan Çanakkale Ticaret ve Sanayi Odası’yla kavgaya tutuşmuş ve ilk kez AK Parti, ÇTSO seçimlerinde taraf olmuştu. Bu seçimde CHP’li Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan’la ittifak yaptığı ileri sürülmüş ancak Gökhan’la yaptığı işbirliğine rağmen desteklediği adayın kaybetmesiyle birlikte AK Parti’yi zora sokmuştu.
TURAN NE DEMİŞTİ…
“Görevli olduğumuz yıllarda uyumla, huzurla, keyifle çalıştık. Yıl 2015 yeni vekil oldum geldim. Bülent Turan kavgacı dediler, hep bunu söylediler. 10 sene geçti sorun bakalım kaç kavgamız oldu, kimle neyin kavgasını yaptık. Adam hırsızsa, adam üçkağıtçıysa, ahlaksızsa kavga etmek en büyük şereftir. O gün kavgacı diyenler bugünde karışıyor diyorlar…
Ben, bu memleketin evladıyım. Yanlış yapan muhtara da, belediye başkanına da, ilçe başkanına da, vekile de, valiye de karışırım arkadaşlar. Yanlış yaparsanız dibine kadar karışacağız…
Çanakkaleli olmayan bir Fetöcüyü Çanakkale’nin üniversitesine rektör yapanlar karışacak her şeye, Çanakkale’de olmayan sivil toplum örgütünü Fetöcülerin talimatıyla Çanakkale’de kuracaklar, yetmedi işadamlarını zorla oraya üye yapanlar karışacaklar ama Bülent Turan karışmayacak, olur mu öyle şey…
Çete gibi davranıp üç beş adamla yol yürümenin dışında bu memlekete hiçbir faydası olmayan, siyaseti sadece rant olarak gören adamların karışma hakkı olacak ama çocukluğundan beri bu partinin içinde, Cumhurbaşkanının yanında siyasete her kademede olmuş Bülent Turan karışmayacak. Yok arkadaş, dibine kadar karışacağız yanlış yaparsanız…
Bunarı diyen adamlar zaten gece kurtla sürüye dalıp sabah çobanla ağlamaya çalışan insanlar. Her türlü yamuğu yapıp, her türlü yanlışı yapıp, duymadığımız yapmadığımız her şeyi sen yaptın, sen söyledin sen ürettin diyip önümüze koyup, her türlü ihaneti yanlışı yapıp sonra kürsüye çıkıp vay biz Bülent Turan’ı çok seviyoruz diyen insanları da herkesin tanıdığını söylemek istiyorum…
Yol insanı terbiye eder. Bir insan yetki almışsa, görev almışsa daha ağır başlı olması, daha dikkatli olması, daha toparlayıcı olması beklenir. Sen yanlış yapacaksın sonra biz kardeşiz. Arkadaş kardeşsin de Habil misin, Kabil misin…”