Deniz yoluyla Midilli Adası’na geçme hazırlığındaki sığınmacılar, kara sınırına yönlendiriliyor. Boğulmaları engellen sığınmacıları ise sınırda yeni bir tehlike, en iyi ihtimalle Yunan dayağı daha da kötüsü Yunan mermisi bekliyor…
Deniz yoluyla Midilli Adası’na geçme hazırlığındaki sığınmacılar, kara sınırına yönlendiriliyor. Boğulmaları engellen sığınmacıları ise sınırda yeni bir tehlike, en iyi ihtimalle Yunan dayağı daha da kötüsü Yunan mermisi bekliyor…
Ege Denizi’nde devriye görevinde bulunan Sahil Güvenlik, Assos sahili açıklarında bir grup sığınmacının botla denizde seyir halinde olduğunu tespit ederek aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu Afganistan ve Senegal uyruklu 41 sığınmacı, kıyıya getirildi.
Küçükkuyu beldesindeki Sahil Güvenlik Karakolu’nda sığınmacılara insani yardım yapıldı. Sığınmacılar, işlemlerinin ardından Edirne’ye gönderildi. Burada ise sığınmacıları maalesef dayak yeme tehlikesi bekliyor. Bilindiği üzere Yunan askerleri yakaladığı birçok mültecinin varlıklarına el koyarak, döverek Türkiye’ye geri gönderiyor.
Yunanistan, mültecilere orantısız güç kullanmayı sürdürüyor ve hatta bazen daha da ileri giderek acımasızlıklarının dozunu arttırıyor. Kadın, yaşlı, çocuk demeden biber gazı ve göz yaşartıcı bomba atan Yunan askeri, zaman zamanda üzerlerine ateş açıyor. O ateş sonucu boynundan vurulan bir mülteci hayatını kaybederken Çanakkaleli iki gazeteci de yaralanmıştı.
DENİZİN SONU ÖLÜM
Sahil Güvenlik Komutanlığı, oluşabilecek kötü bir durumun önüne geçilmesi için Ege Denizi’nde geçişlerinin durdurulduğunu açıkladı. Göçmenlerin Yunan Sahil Güvenlik unsurları tarafından ölüme itildiği belirtilen açıklamada, “Kaçak göçmenler, Yunan Karasularına girdikleri anda Yunan Sahil Güvenlik unsurları tarafından Türk Karasularına doğru geri itilerek, motorları bozularak ve botları patlatılarak denizin ortasında çaresiz durumda bırakılıyor” denildi.