Bir cami düşünün, yeşillikler içinde, çınar ağaçlarının gölgesinde. Bu cami 680 yaşında, ahşaptan yapılmış hala dimdik ayakta.
Bu cami cemaatsiz, terk edilmiş ve ıssız. Bu cami Yenice’de tüm ıssızlığına rağmen karşı konulamaz bir güzellikte…
Issız Cuma Camii Yenice ilçesi Seyvan Köyü sınırları içerisinde. Caminin 1335 yıllarında yapıldığı tahmin ediliyor. Yörenin ilk camisi olma özelliği taşıyor.
Camii tamamen ahşaptan yapılmış, yapımında madeni bir çivi dahi kullanılmamış. Minaresi yok. Caminin yapımında kullanılan tahtaları kurt yemiyor. Islanmadığı sürece tahtalarda çürüme olmuyor. Çevresinde o yeşil alanların ve su birikintilerinin olmasına rağmen caminin içine sinek ve böcek dahil hiçbir haşere girmiyor.
Bu cami ilk yapıldığı tarihten itibaren Yenice yöresinde, otlaktan otlağa sürüleriyle dolaşan, Yörüklerin ibadet etme ve toplanma yeri olmuş. Özellikle cuma günleri caminin yanında toplanan Yörükler burada birbirleriyle alışveriş eder, ellerindeki hayvansal ve tarımsal ürünleri tüccarlara satarlar ve topluca cuma namazlarını kılarlarmış. Caminin etrafında uzun yıllar, pazarlar, panayırlar kurulmuş. Yöredeki Yörükler, yerleşik düzene geçmelerinden sonra kurdukları köylere ve obalara camiler yaptırınca bu camiye ne gelen olmuş ne de giden.
Caminin ilk yapıldığı yıllarda etrafında hiç ağaç yokmuş. Zamanla dikilen ağaçlar yeşermiş boy vermiş. Caminin etrafında büyüyen çınarların altına, ölen Yörükler gömülünce, burası tam bir mezarlığa dönüşmüş. Cami ağaçlardan görünmez olmuş. Terk edilen camiye bir tek Seyvan köylüleri sahip çıkmışlar. Ölülerini buraya defneden köylüler hala yaz aylarında Cuma namazlarını bu camide kılıyorlar. Gelelim caminin adına. Caminin yanından geçip sessizliğinden etkilenenler buraya Issız Cuma adını takmışlar. Günümüzde burada yılda bir kez de olsa geleneksel hayırlar yapılmaya devam ediliyor.