Bir türküdür Aynalı Çarşı…

Türkülere konu olup bir zamanlar dillerden dolaşan Aynalı Çarşı, bugün Çanakkale’ye gelip de içinde dolaşılmadan gidilmeyen en önemli değerlerimizden biri oldu.
Tarihi çarşıdan içeri adamınızı attığınızda kendinizi zaman tüneline girmiş gibi hissedecek, farkında olmadan o ünlü türküyü mırıldanarak yaşayan tarihe tanıklık edeceksiniz.

Bir türküdür Aynalı Çarşı…
Yayınlama: 10.11.2016
5.112
A+
A-

 

1889 yılında İkinci Abdülhamid’in padişahlığı sırasında, Çanakkale’nin önde gelen Yahudi ailelerinden birinin üyesi olan İlya Halyo tarafından inşa ettirilmiştir. Doğrulanamayan bir iddia ise çok daha önceleri yapıldığıdır. Evliya Çelebi’nin Seyahatnamesinde Çarşı’dan söz edilmektedir. İlya Halyo ise söz konusu  çarşıyı onartmış  ve  kullanıma  açmış olabilir.

 

Çarşı Mart 1915’de Gelibolu çıkartması sırasında bombardıman ve yangınlarla tahrip olmuş. 1918-1921 yıllarında İngilizlerin Çanakkale’yi işgali sırasında, İngilizler atlarının barınacağı mekân olarak  “Aynalı Çarşı’yı uygun görmüşler ve  “ahır” olarak kullanmışlardır.

 

1921’den sonra bir dönem, giriş kapısı dışında büyük ölçüde yıkık kalmış ve çarşı olarak kullanılmamıştır. Resmi kayıtlarda bedesten arsası olarak yer almaktadır. Daha sonra arsaya 14 dükkan inşa edilmiştir. 1934’de Yahudilere yönelik saldırı olayları sırasında kapının üzerinde yer alan kitabe sıvayla kapatılmış, 1967 yılında Sadi Fenercigil’in başkanlığı sırasında temizlenmiş ve bugünkü görünümü ortaya çıkmıştır. Aynı yıl kadastro uygulaması yapılarak çarşının krokisi çizilmiştir.

 

Aynalı Çarşı “aynalı” mı?

 

Çarşı içinde eskiden atlar için koşum ve süs eşyası yapan dükkanlar yer alıyordu. “Ayna” denilen  “at gözlüklerinin” çarşıda satılmasından dolayı bir tür benzetme olarak  “Aynalı Çarşı” adının kullanılmakta olduğu sanılmaktadır. Bu durumda bugün mevcut çarşının girişine yerleştirilen büyük boy aynalarının Çarşı’nın özgün yapısıyla ilgisi bulunmamaktadır.

 

“Çanakkale içinde Aynalı Çarşı

Ana ben gidiyom, düşmana karşı”

 

Türküyü ilk kez Çanakkale Savaşlarına katılan Kastamonulu bir askerin söylediği bilinmektedir. Buradan daha Birinci Dünya Savaşı sırasında “Aynalı Çarşı” olarak anıldığı anlaşılabilir.

 

Kitabe

 

Çarşı Caddesi üzerinden yürüyerek Aynalı Çarşı yönüne ilerlendiğinde Çarşının giriş kapısının üzerinde yer alan beyaz mermer kitabe gelenleri karşılar. Üst iki satırı “talik” yazı tarzındadır. Sol alt köşede İbranice yazı yer almaktadır.

 

Birinci  satır: Sultan-ı mâ adelet-i unvan-ül Gazi Abdülhamid-i  Sani  Efendimiz Hazretlerinin  saye-i  ihsaniye-i

Türkçesi; Adaletliliği ile tanınan Sultan Gazi İkinci Abdülhamid Efendimiz Hazretlerinin lütuf ve sahip çıkmalarıyla. 

 

İkinci  satır: Eser-i  gayret-i  perverde  tebaa-i  sadıka-i  Müseviyye’sinden İlya  Halyo  bendelerinin  yaptırdığı çarşı-yı dil-nişindir.

Sene  Hicri  Muharrem   1307 (1889)

Türkçesi; Kendilerine bağlı, Musevi uyruğundan İlya Halyo kullarının çabalarıyla yaptırılmış ve gönülde yer tuta(cak)n çarşıdır.

Yıl Hicri Muharrem 1307  (Kasım-Aralık  1889) denilmektedir.

 

Eski çarşının yapısal özellikleri

 

Çarşının özgün durumuna ilişkin kayıtlar incelendiğinde tipik bir arasta özelliği gösterdiği ve İstanbul’daki Mısır Çarşısı’nın  “minyatürü” olduğu anlaşılmaktadır. Birinci Dünya Savaşındaki bombardıman öncesinde, üzerinin küçük kubbelerden oluştuğu, kimi kubbelerde yer alan  -hamamlardakine benzer biçimde- çokgen köşeli pencerelerle doğal aydınlatmanın sağlandığı belirtilmektedir. Elde edilen en eski tarihli  (1960-1961) Aynalı Çarşı fotoğrafından anlaşıldığına göre çarşının üzerinin daha sonra açık hale geldiği ve 1967’deki onarım sırasında bugünkü çatısının yapıldığı anlaşılmaktadır. Çarşının ilk zamanlarda bugünkü durumunda olduğu kadar uzun olmadığı ve kapısından itibaren 14 dükkanı kapsayan “Bedesten arsası” olarak 5 Şubat 1946 tarihli tapu kayıtlarında yer aldığı görülmektedir.

 

Zamana meydan okuyan çarşı

 

“Çanakkale içinde bir kırık testi

Analar, babalar ümidi kesti.”

 

Çarşı konumu nedeniyle kent içinde en yoğun yaşanan ve üretilen mekanların ortasında kalmaktadır. Bu yoğun ve hareketli tempo çarşı üzerinde yapıcı değil, her zaman yıkıcı bir etki yaratmış, değişen ihtiyaç ve kullanım farklılıklarıyla çarşı özgün yapısından iyice uzaklaşmıştır. Çarşıya yönelik yazılı kayıtların neredeyse yok sayılabilecek kadar az olması ve yıllarca kapsamlı bir inceleme ve araştırmaya konu olmaması,  yapısal durumu hakkında tam bir karara varılmasını zorlaştırmaktadır. Ama her zaman çarşı kent için kullanım sıklığına sahip, önemli ve yaşayan bir merkez olmuştur.

 

Çarşının özgün mimarisinden günümüze ulaşan giriş kapısı ve kitabesidir. Çarşı Caddesi yönünden giriş kapısı altından geçilerek her iki tarafı boy aynaları ile kaplı 5m’lik koridora girilir. Koridor boyunca çoğunlukla hediyelik eşyaların satıldığı dükkanlar sıralanmıştır. Çarşının haçvari şeklinde ikinci kısımda koridorun bir yanında aktarlar, diğer yanında ise manavlar,  kokular ve renklerle sizi karşılar. Bu dükkanların üzerleri kiremit çatı ile örtülü ve çarşı içi hafif loştur.

 

Çarşıya giriş, ana giriş kapısı haricinde tüm yönlerden sağlanmaktadır. Doğu yönündeki giriş boyunca sonradan oluşmuş üç yanı kapalı bir meydan yer almaktadır. Bu meydana bakan dükkanlarda da tekstil, züccaciye, tuhafiye gibi ürün satışları yapılmaktadır.

 

Kimliğini arayan çarşı

 

Çanakkale kentinin sembolü özelliğini sadece sözle değil, fiziki olarak da yerine getirebilmesi için, Aynalı Çarşı 1994 tarihinde başlayan Koruma ve Yaşatma çalışmalarında en önemli değerlerden biri olarak kapsama alınmıştır. Fakat projelerin uygulamaya geçirilmesi her zaman belli bir süreç ve mücadele gerektirir. Aynalı Çarşı projesinin de kaderi aynı olmuştur. Sivil insiyatifin ve Çanakkale Belediyesi’nin bu mücadele de aynı safta yer alması fikirden üretime, üretimden uygulamaya birlikte çalışılması projenin hayata geçirilmesi için süreyi kısaltsa da,  proje onayı ve gerekli finansmanın sağlanması zaman almış, Haziran 2000 tarihinde Edirne Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Kurulunun projeyi onaylaması ile projenin ilk adımı tamamlanmıştır. Çanakkale Belediyesi bu büyük ve önemli projeyi maddi ve manevi olarak üstlenmiş ve projenin uygulanmasına başlanmıştır.

 

Restorasyon projesi

 

Proje Prof. Dr.Ümit Serdaroğlu tarafından çizilmiş ve Edirne Kültür Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulunun 01.06.2000 tarih ve 6134 sayılı kararı ile onaylanmıştır. Tek katlı, betonarme bir iskelet üzerine 50 adet dükkan, wc, güvenlik ve çay ocağı projelendirilmiştir. Çarşıya giriş mevcut durumuna uygun olarak dört yönden sağlanmaktadır. Ana giriş kapısı, vitraylar ve kitabe aslına uygun olarak korunmuştur. Diğer giriş kapıları ana kapıya benzer şekilde 

Bir Yorum Yazın
Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.

betnis giriş
betnis
yakabet giriş