ÖNCE SONDAJ, SONRASI MEÇHUL..!

Kazadağları’nın eteklerinde kurulu bulunan Yenice, artık sadece sahip olduğu eşsiz doğası ve bereketli toprakları ile değil aynı zamanda bölgede adeta cirit atan maden ve enerji firmalarıyla da dikkat çekiyor. Endemik türleri, verimli ürünleri, canlı çeşitliliği ve oksijen makinesi asırlık ormanları ile dünya mirası olan Kazdağları’nın üstü ile değil altı ile ilgilenen bu küresel güçler sessiz sedasız bölgeye sızmaya çalışıyor…

Son olarak Enther Enerji adlı bir firmanın Yenice’de 3 ayrı lokasyonda 15 adet sondaj kuyusu açarak jeotermal kaynak arayacağı öğrenildi. Alınan bilgiye göre Enther Enerji Sanayi ve Ticaret A.Ş. Yenice ilçesi Akçakoyun köyü, Kalkım beldesi ve Hıdırlar köyünde bitişik parselleri kaplayan yaklaşık 9000 hektarlık alana sahip iki adet ruhsat sahasında jeotermal kaynak arama amaçlı sondaj çalışmaları yapmayı planlıyor.

SONDAJ SONRASI YATIRIM AŞAMASI BELİRSİZ…

2015 yılında kurulduğu öğrenilen Enther Enerjinin, Çanakkale’de Yenice, Kösedere ve Tuzla’da olmak üzere 2 işletme ruhsatı ve 13 adet arama ruhsatı bulunmasına karşın söz konusu firma hakkında gerek bölge halkının, gerek bürokratların gerekse siyasilerin fazla bir bilgisi yok. Firmaya ait web sitesinden edindiğimiz bilgilere göre 9 milyon lira bedelli proje kapsamında 15 adet noktada sondaj yapılacak ve sondajın derinliği 3000-3500m, çapı ise 26″-17,5, 12,25″-8,5″ olacak. Jeotermal sondaj çalışmasının yapılacağı her kuyu için çamur havuzu, prefabrik ofisler, sondaj kulesi ve ekipmanları dahil olmak üzere yaklaşık 15-20 dönüm alan kullanılacak. Açılacak kuyularda verimlilik testi sonucunda yatırımcı firma tarafından kurulması planlanan jeotermal enerji santrallerinde yada bulunacak kaynak sıcaklığına bağlı olarak çeşitli tesislerin (sera ve termal turizm vb.) yapılması da değerlendirilecek. Yani diğer bir deyişle her yer delik deşik edildikten sonra para kazandıracaksa firma tam olarak adı konmayan bir yatırım yapacak yada yapmadan alanı başkasına pazarlayacak.

VATANDAŞ FAYDADAN ÇOK ZARARI MERAK EDİYOR…

Bölgede çalışmalarını sessizce yürütmeyi tercih eden firmanın adı ilk kez geçtiğimiz günlerde Yenice İda isimli haftalık gazetede yayınlanan kibrit kutusu büyüklüğünde ki ilan ile duyuldu. Söz konu ilanda, Enther Enerji tarafından 2 Mayıs 2019 günü 12.00-14.00 saatleri arasında Akçakoyun Köyünde Jeotermal Enerjinin Faydaları konulu bir halkı bilgilendirme toplantısı yapılacağı ve tüm yöre halkının davetli olduğu duyuruldu. Ancak bölge halkı, yetkililerden kendilerine etkisi olmayan faydayı değil sondaj aşaması ve sonrasında ki yatırım kısmında yaşanabilecek doğal tahribatı ve zararı merak ediyor. Tarıma dayalı ekonomisi, doğal güzellikleri ile bakir el değmemiş, kirlenmemiş, kirletilmemiş topraklarıyla kritik önem arz eden Yenice yöresinin halkı, bu konuda firma ve devlet yetkililerince doğru bilgilendirilmeyi bekliyor.

JEOTERMAL ENERJİNİN ZARARLARI NELERDİR?

Vatandaş kendisi ve yöresi için endişelenmekte son derece haklı. Çünkü günümüzde yenilenebilir enerji kaynaklarının yüksek avantajları olduğu kadar bu avantajları elde edebilmek için çok konuşulmayan bir takım dezavantajları da gözden çıkarmak gerekiyor.

Kalitesi Bozulan Su, Tarımsal Ürünlere ve İnsan Sağlığına Zarar Verebilir…

Suyun kalitesinde bozulmalar olabilir. Çünkü jeotermal enerji sistemlerinde yerin altından çıkarılan sıcak su boru sistemleri aracılığı ile gezdirilecek ve tekrar gönderilir. Bu dolaşım esnasında suyun içerisinde yer alan kükürt ve tuz boru içerisinde olan maddelerle etkileşime geçerek suda bir anlamda kirlenmeye neden olacaktır. Bu şekilde kirli su genellikle tarım arazilerinde kullanıldığı için gıdaları da ekleyerek insan sağlığına zarar verir.

Özellikle Kalp ve Karaciğer Hastalıklarına Neden Olabilir…

Açık sistem olarak kullanılan alanlarda sülfür, karbondioksit, amonyak, metan ve bor yayılması gerçekleşebileceğinden yukarıda belirtilen hastalıklara neden olabilecektir. Açık sistemlerde en çok yayılan ise hidrojen sülfürdür. Bu maddenin kokusuna baktığımız da adeta çürük bir yumurtaya benzer ve hava ile temas ettiğinde ciğerlere kadar inip kana karışır ve kalp akciğer hastalıklarına neden olabilir.

Kazdağları, Asit Yağmurları ile Yok Olabilir…

Bahsedilen tehlikelerin bir üst kademesi ise asit yağmurları olmaktadır. Çünkü açığa çıkan kükürt dioksit gazı aynı zamanda asit yağmurlarına neden olacağından bitkiler, ağaçlar, göller ve akarsular da bu durumdan etkilenecektir. Burada bir karşılaştırma yapacak olursak jeotermal enerjinin yaymış olduğu kükürt dioksit bir kömür ocağının yaydığından 30 kat daha azdır.

Küresel Isınmayı Tetikleyecek, Doğayı Etkileyecek…

Sonuç olarak jeotermal enerjinin yaşam döngüsü ve küresel ısınmaya etkisi ortadadır. Havaya salınan gazlar ve bu gazlarında küresel ısınmaya olan etkisi bazın hayvanlarında yaşam ortamlarının değiştirilmesine olanak sağlayacaktır. Buda gerek sizin için gerekse doğa için doğru bir tercih olmayacaktır.