AKP ve MHP mutabakatı ile anayasa değişikliği teklifi meclise gelmek üzere. Tabii içinde başkanlık sistemini de bulunduran bir anayasa değişikliği teklifi. Bu teklifin meclise gelmesi halinde yeterli sayıda oy ile kabul edilir , ya da 330 ‘u bulur referanduma gider ya da 330 ‘ u bulamaz meclis tarafından reddedilir. Şuanda tek başına isterse […]
AKP ve MHP mutabakatı ile anayasa değişikliği teklifi meclise gelmek üzere. Tabii içinde başkanlık sistemini de bulunduran bir anayasa değişikliği teklifi. Bu teklifin meclise gelmesi halinde yeterli sayıda oy ile kabul edilir , ya da 330 ‘u bulur referanduma gider ya da 330 ‘ u bulamaz meclis tarafından reddedilir.
Şuanda tek başına isterse her şeyi yapan , 14 yıldır bu ülkeyi yöneten bir iktidar var. Cumhurbaşkanı , AKP’nin eski genel başkanı. Cumhurbaşkanı ve hükümet uyumsuzluğu diye bir şey söz konusu değil. Ne istenirse yapılıyor. Ülkenin durumu ise karmakarışık. FETO ile mücadele şuanda hükümetin enerjisini çok fazla alıyor. Ayrıca terör , 3 milyon göçmen Suriye’li ,Irak’ta , Suriye’de savaşan Türk askerleri , ekonomik kriz vs. olmak üzere pek çok sorun , bu 14 yıllık iktidarın önündeki çözmek zorunda olduğu sorunlar.
Bu tablo karşısında; mutlak hakim olmasına rağmen iktidar, ille de başkanlık diyor.Her türlü sorunu başkanlığın çözebileceğini iddia ediyor.Mecliste veya refarandum ile anayasa değişikliği onaylanır, başkanlık sistemi gelirse başkanlık oylanmasının da 2019’da olacağını söylüyor. Bu durumda anlayamadığım şu ; madem her şeyi başkanlık çözecek . Çözüm için başkanlık şart diyorsunuz ancak 2019 kadar niye bekliyorsunuz. Bunu izah etmek mümkün değil.Madem 2019 a kadar bekleyecekseniz o halde başkanlık diye acele edip de, ülkenin bunca sorunu varken gündemi meşgul edip enerjimizi dağıtmanın ne anlamı var.
3 yıl sonra olması muhtemel bir seçim için bu şartlarda alelacele bir karar almaya çalışmanın anlamı yok. Bu acele niye ?