KENT KONSEYİ

Konumuz Kent Konseyleri ve dolaysı ile de tabi ki Çanakkale Kent Konseyi. Bu durumda da yaklaşan Kent Konseyi seçimli genel kurulu üzerine kentimizde çıkan tartışmalara ışık tutmak. Öncelikle Kent Konseyi nedir diyelim.

8 Ekim Pazar günü yayınlanır Resmi Gazetede Kent Konseyi Yönetmeliği, yıl 2006. Üç konu başlığı altında on sekiz maddeden oluşan aslında çok basit ve amacı gerçekten kent yaşamı için önem arz eden bir yönetmelikle halkın hizmetindedir o yıldan bu yana.

“ Kent yaşamında, kent vizyonunun ve hemşehrilik bilincinin geliştirilmesi, kentin hak ve hukukunun korunması, sürdürülebilir kalkınma, çevreye duyarlılık, sosyal yardımlaşma ve dayanışma, saydamlık, hesap sorma ve hesap verme, katılım, yönetişim ve yerinden yönetim ilkelerini hayata geçirme” olarak tanımlıyor bu yönetmelik Kent Konseylerinin kurulma amacını.

Yine aynı yönetmelik diyor ki; “Merkezi yönetimin, yerel yönetimin, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının ve sivil toplumun ortaklık anlayışıyla, hemşehrilik hukuku çerçevesinde buluştuğu; kentin kalkınma önceliklerinin, sorunlarının, vizyonlarının sürdürülebilir kalkınma ilkeleri temelinde belirlendiği, tartışıldığı, çözümlerin geliştirildiği ortak aklın ve uzlaşmanın esas olduğu demokratik yapılar ile yönetişim mekanizmalarını sürdürülebilir kalkınma içinde çeşitli toplum kesimlerinin kent yönetimine katkıda bulunmalarını, kaliteli ve yaşanabilir bir kentin yönetiminde aktif rol almalarını hedefleyen ve gönüllülük esasında oluşmuş ortak yapılar” olarak tanımlıyor katılımcıları ve katılımcıların amaçlarını.

17 Aralık günü kentimizde seçimli genel kurul yapılacak. Şu anda mevcut başkan Saim Yavuz’un adaylığının yanı sıra Engin Kandemir de adaylığını açıkladı. Genel Kurul öncesi kıyamet kopmakta, gerekçe ise yapılacak olan seçimde oy kullanacak delegelerin belirlenme yöntemi. Kent Konseyi aldığı bir karar ile toplantılara katılım sağlamayan derneklerin bu seçimde oy kullanmasını engellemiş. Yani dört yüzün üzerinde bulunan kentte bulunan derneklerin sadece altmış küsur tanesi bu seçimde oy kullanabilecek. Bir oyun önemini çok iyi bilen seçmenlerde üç yüz civarında kullanılamayacak oyun demokratik görünen bir belediye için ne kadar gerçekçi bir yaklaşım sergilediğini ortaya koyduğu görüşünde!

Yıllardır Kent Konseyine başkanlık eden Sayın Saim Yavuz’un bu durumda seçimden çekindiği sonucu çıkıyor ki aslında bu sonuçla yaşamak hiçbir seçilmişin tercihi değildir diye düşünüyorum. Kenti temsil sivil toplum kuruluşlarından çekinerek kentin geleceğini şekillendirecek nasıl bir vizyon ve misyon ile hareket edilebilir ki? Çözümlerin geliştirildiği ortak aklın uygulaması amacı bu seçim anlayışı ile ortaya konamaz bence. Kaliteli ve yaşanılabilir bir kentin yönetiminde aktif rol almayı hedefleyenlerin önünü kapatan bir uygulama değil de nedir bu? Kent Konseyinin toplantılarına katılmayan dernekler hiçbir zaman bu toplantılarda yer almayacaklar anlamında hareket etmenin demokrasi neresinde merak etmekteyim doğrusu.

Değerli Başkan Saim Yavuz’un böyle bir görüntüde seçileceği Başkanlık makamını kentin tümünü memnun ederek işgal etmediği gerçeğini görmeye davet ederim. Neticede kendisinin demokrasiye ve kentin değerlerine olan inancını iyi bilen birisi olarak bunu istemek ve sonucunu görmek hakkım diye düşünüyorum. Değerli Başkan bu yanlıştan dönecek ve kendine yakışanı yapacaktır.